(Mevlana Hazretleri
Sema’yı anlatıyor)
1230. Üzerindeki cevheri (Özünü,
mayasını, yeteneğini) görmeyen, öylesine bin Ay’ı gözüyle görmeyen kişi
yok mu?
Böyle kişiye müzik ne yapsın, def
ne etsin;
Sema (Mevlevi
dansı), gönüller alan sevgiliye buluşmak içindir.
Yüzlerini kıbleye dönmüş (Allah’ın emrini önemseyen) kişiler bu dünyada da
sema'dadır (Mevlevi dansı), o dünyada da;
Hele halka olup sema ederek dönüp
duranların ortasında Kâbe (Kutsal yer) de
olursa.
Bir parmak şeker istiyorsan zaten
var, hem de bedava;
Fakat şeker madenini istiyorsan o
da burada.
Sema, kararsız can içindir:
Tez sıçra, beklenecek yer değil.
Burada, kendi düşüncene dalıp
oturma;
Ersen (Yiğitsen)
sevgilinin bulunduğu yere git.
Bizi o ister elbette deme;
Susamış adamın bu düşünceyle işi
ne?
Pervane (Işığa
doğru uçan, ölümüne yaklaşan kelebek), ateşi düşünmez bile;
Aşka dalan cana düşünce, ayıptır.
Savaş eri, davul sesini duydu mu,
o anda binlerce heyecana uğrar, atılmaya kalkışır.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Kişi özünü, mayası bilmiyorsa kör ve sağır hükmünde yaşayacağını
öğrendik.
2. Allah’a ve dostlarına inanan ve önemseyen kişinin bu
dünyada da, ahrette de sevinç içinde ulu kişilerle Mevlevi dansı eden olacağını
öğrendik.
3. Kendi dünyamızda, kendi düşüncemizle kalmadan Allah dostlarından
birini sevmemiz ve aşık olup sevgi ve bağlılık göstermemiz gerektiğini
öğrendik.
4. Aşkla sevip bağlandığımız kişiyi her an susamış
birisinin su aradığı gibi aramamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
İş
yapacak kişinin en ufak uyarıda heyecanlanarak işe atıldığını öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ