(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1020. Tacirin (Ticaretle uğraşan kimsenin) eli, para sayarken titrer,
odur kumaşın kadrini (Değerini) bilen.
Şeker parçasısın, suya var;
Süzülen (Kalınlıktan
kabalıktan kurtulup incelen) şey, daha tatlılaşır.
Senin için canlar feda ettik,
senin için dil yaralan çektik.
Ateş gibi kınamalar duyduk, o
oklardan ablan, ciğerlere işleyen oklara amaç olduk.
Gönlümüzü çıkarıp tapına getirsek
ona, kanlarla dolu bağışlar bağışlarsın.
Düşman, hakkımda kötü sözler
söylediyse sana, a benim Ay yüzlüm, bu çeşit sözlerden başka ne söyleyebilir ki
düşman?
Gel a bütün güzellerin güneşi,
la'l madenleri (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak),
ancak lütfunla (İyiliğinle, bağışlarınla) güler.
Sensiz, bütün karımız ziyandır;
Fakat sen oldun mu bütün ziyanlar
(Zararlar), kar (Kazanç)
kesilir.
Senin şekerin hakkında kötü
zanlara düşene (İnanmayana) bu kötü zannı (Olmayacağını sanmak), öldürücü zehir (Büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı) olarak yeter zaten.
Gönlüne de bu tapının lezzetini
tattır, canına da;
Şarap arındı mı tortusu üste çıkar.
*
Neler öğrendik;
1.
Elindekinin
değerini bilen, değerli olanı elinden kolayca başkasına vermeyeceğini öğrendik.
2.
İnsanı
çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren kişinin su temizliği ile
daha değerli olacağını öğrendik.
3.
Yüce
kişiye kolaylıkla ulaşılamayacağını, düşmanların engeller çıkaracağını
öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin çok değerli olguları barındıran kişi olduğunu, bunu sıradan biri
olarak görenin tatlılıktan hiç pay alamayacağını öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerine yaptığımız her ne varsa kazanç olarak alacağımızı öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin bulunduğu yere gönüllü olarak gidip zevk ve hazzı almamız,
canımızı üst seviyeye çıkarmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ