(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1010. Çer-çöp (Çalı çırpı kırıntısı, döküntü, süprüntü) de, nağmeler
de denizin üstündedir, inci (Eritilip şekli değişmeyen
mücevher sözler), denizin yüzüne çıkmaz.
Fakat denizin üstündeki çer-çöpün
güzel görünüşü de inci yüzündendir;
Onun şimşeğinin aksinin aksidir ( Parlaklığın yansımasıdır) bize çakan.
Onun şimşeğinin aksinin aksidir ( Parlaklığın yansımasıdır) bize çakan.
Nağmeler, asıldaki, coşkunluğun
fer'idir (Geçeklikten gelen yansımalardır);
Fer (Parlaklık,
aydınlık, canlılık) ile asılsa (Esas ile gerçek
ile) asla bir olamaz.
Ağzını yum (Kapat), gönül penceresini aç;
Canlarla (Gönül dostlarıyla) o yoldan konuşmaya koyul;
Göçmeyi, benim ömrüm istedi,
onlar değil;
Yüklerini develere yüklemediler,
benim güzelim sabrıma (Olacak ve gelecek bir şeyi telaş
göstermeden bekleme yükünü bana) yüklediler.
Nakışlı ipek elbiseler
giyinmeleri, süslenmek için değil, güzelliklerini korumak için;
Fakat güzellik, elbiseyle nasıl,
ne vakit korunabilir ki?
Ağzının tadı bozulan hastaya,
an-duru su bile bulsa, acı gelir o su.
Gönlüne de bu tapının (Yüce yerin) lezzetini tattır, canına da;
Şarap, arındı mı tortusu üste çıkar.
Şu an-duru şarabı içmek
istiyorsan dudaklarını her tortulu şarapla bulaştırma (Seci
davran).
Tez (Çabuk olan, süratli), çevik
(Kolaylıkla ve çabuklukla davranan), atik (Çabuk harekete geçen), pervasız (Çekinmez, korkmaz, herhangi b,r korku veya düşünce ile bir
şeyi yapmaktan uzak durmaz) kişi, şu kara sele (Para
kazanının yorgunluğuna) bulaşmaz,
temiz kalır.
*
Neler öğrendik;
1.
Değerli
ve güzel her ne varsa derinde güvenli olarak saklandığını, ortada görünenin
bunların dışarı uran parlaklığı, güzelliği olduğunu öğrendik.
2.
Dış
görünüşe bakarak, çok söz ederek oyalanmadan gönül perdesini açarak candan
olanlarla konuşmaya başlamamız gerektiğini öğrendik.
3.
Ahrete göç etmeyi Mevlana Hazretlerinin
istediğini, sabırla zamanını beklediğini öğrendik.
4.
Güzelliğin
giysi ile korunamayacağını, güzelliği korumak gerektiğini öğrendik.
5.
Ağız
tadı; Yaşama sevinci dâhil bütün acı, tatlı tüm duygusal hareketlerde aynı
tepkiyi yani sınırlı tepkiyi verebilme yetisi olduğunu öğrendik.
6.
Yaptığımız
işten zevk ile ılımlı ve doygunluk veren coşku olması gerektiğini öğrendik.
7.
Kirli
işlere karışmamak gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Korkusuz,
yiğit kişinin yanlış işler yapmayarak temiz kalmayı becereceğini öğrendik.
*
RAVLİ