1 Şubat 2020 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 1010 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

1010. Çer-çöp (Çalı çırpı kırıntısı, döküntü, süprüntü) de, nağmeler de denizin üstündedir, inci (Eritilip şekli değişmeyen mücevher sözler), denizin yüzüne çıkmaz.

Fakat denizin üstündeki çer-çöpün güzel görünüşü de inci yüzündendir;
 Onun şimşeğinin aksinin aksidir ( Parlaklığın yansımasıdır) bize çakan.

Nağmeler, asıldaki, coşkunluğun fer'idir (Geçeklikten gelen yansımalardır);
Fer (Parlaklık, aydınlık, canlılık) ile asılsa (Esas ile gerçek ile) asla bir olamaz.

Ağzını yum (Kapat), gönül penceresini aç;
Canlarla (Gönül dostlarıyla) o yoldan konuşmaya koyul;

Göçmeyi, benim ömrüm istedi, onlar değil;
Yüklerini develere yüklemediler, benim güzelim sabrıma (Olacak ve gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme yükünü bana)  yüklediler.

Nakışlı ipek elbiseler giyinmeleri, süslenmek için değil, güzelliklerini korumak için;
Fakat güzellik, elbiseyle nasıl, ne vakit korunabilir ki?

Ağzının tadı bozulan hastaya, an-duru su bile bulsa, acı gelir o su.

Gönlüne de bu tapının (Yüce yerin) lezzetini tattır, canına da;
Şarap, arındı mı tortusu üste çıkar.

Şu an-duru şarabı içmek istiyorsan dudaklarını her tortulu şarapla bulaştırma (Seci davran).

Tez (Çabuk olan, süratli), çevik (Kolaylıkla ve çabuklukla davranan), atik (Çabuk harekete geçen), pervasız (Çekinmez, korkmaz, herhangi b,r korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmaz) kişi, şu kara sele (Para kazanının yorgunluğuna)  bulaşmaz, temiz kalır.
                     *
Neler öğrendik;
1.    Değerli ve güzel her ne varsa derinde güvenli olarak saklandığını, ortada görünenin bunların dışarı uran parlaklığı, güzelliği olduğunu öğrendik.
2.    Dış görünüşe bakarak, çok söz ederek oyalanmadan gönül perdesini açarak candan olanlarla konuşmaya başlamamız gerektiğini öğrendik.
3.     Ahrete göç etmeyi Mevlana Hazretlerinin istediğini, sabırla zamanını beklediğini öğrendik.
4.    Güzelliğin giysi ile korunamayacağını, güzelliği korumak gerektiğini öğrendik.
5.    Ağız tadı; Yaşama sevinci dâhil bütün acı, tatlı tüm duygusal hareketlerde aynı tepkiyi yani sınırlı tepkiyi verebilme yetisi olduğunu öğrendik.
6.    Yaptığımız işten zevk ile ılımlı ve doygunluk veren coşku olması gerektiğini öğrendik.
7.    Kirli işlere karışmamak gerektiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Korkusuz, yiğit kişinin yanlış işler yapmayarak temiz kalmayı becereceğini öğrendik.
                     *
RAV


Popüler Yayınlar