(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1220. Gel a aşk, şarap (Tanrı şarabı) hangi küpten;
Bir işaret ver, meyhane (Tekke) ne yanda?
Ne söylüyorum?
İşaret dediğin de nedir burada?
Kıl gibi olan düşünce bile
sığamaz buraya.
O yalınkat siper (Korunmak amacıyla yapılan, sağlam olmayan, dayanıksız),
göze görüşe gelmez (Gözle algılanamaz, farklı bir özellik
gösteremez);
Hâlbuki düşünceye gelen her şey,
dört kattır (üst üste konulmuş şeylerin her biridir).
Ne söyleyeyim?
Düşünceden doğan söz, kokmuştur (Çok bilinendir, değersizdir, önemsizdir), rezildir (Alçaktır, aşağılıktır).
Pisliği yüzünden (Başkalarına zarar verdiğini görünce) gene gönül
denizine gelir;
Çünkü gönül denizdir, sözlerse
adeta ırmak.
İnci haznedarı, güvenilmez
denizdir ancak;
Irmak suyuyla, kuyu suyu da
çamaşır yıkamaya yarar.
Sema (Mevlevi
dansı), diri kişilerin canlarına rahat huzurdur;
Canında can olan bilir bunu.
Gül bahçesinde yatıp uyuyan kişi,
uyanmayı ister.
Fakat zindanda uyumuş olan,
uyanırsa ziyana düşmüş olur.
Sema düğün olan yerde olur, yas
olan yerde değil;
Yas (Felaketten
doğan acı) yeri, feryat figan (Haykırarak ağlama)
yeridir.
***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Tanrı
şarabının nerde olduğunu, bu şarabın içildiği yeri öğrenip orada bulunup, içip
sarhoş olmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Görüş
ve düşüncenin söylendiği sözün kirli olduğunu, düşüncenin birbiri üstüne
bindirilmiş anlamlar olduğundan değersiz, alçak kişilerin malzemesi olduğunu
öğrendik.
3.
Görüş
ve düşüncelerin gönül denizine gelip yıkanıp temizlendiğini öğrendik.
4.
Gökten
gelen söylerin değerli, anlamlı, geçerli, temiz sözler olduğunu, sema eden
Mevlevilerinin dinlediğini öğrendik.
5.
Çok
karanlık ve sıkıntılı yer olan dünyada benliğinin karanlığında kalıp
çevresindeki olayları fark edemeyenlerin uyumayı tercih edeceklerini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Yeryüzünün
felaketlerden doğan acılarla dolu yer olduğunu, gökyüzünün kutlamak için
yapılan eğlencelerin olduğu yer olduğunu, diri kişilerin, canında can olduğunu
bilenlerin gökyüzüyle ilgilendiklerini, dinlediklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ