(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1130. Ben zir (Alt) perdesinden ağlayıp durmadayım;
Bir günceğiz olsun, o ağlayan ne
halde diye sormaz.
Gönlüm, hırsızlama (Gizlice, kimseye sezdirmeden) ona bakıyor;
Oysa beni çalmada;
Acaba o, hırsızı sıkıştıran hırsız
ne âlemde?
A dost, seninle mağara dostuyum (Hz. Muhammed ile Hz. Ebu-Bekir’in dostluğu gibi) ben,
bir kerecik, nasıl yermiş (Düşmandan saklanılan)
şu mağara diye başını uzat da bak.
Seni bir göreyim de canımı feda
edeyim;
Halka da görüş nasıl olurmuş,
göstereyim.
Sözüme son yok;
Fakat söyleyiş ne şekil olurmuş,
onu gösterdim ancak.
Yol arkadaşlarından
ayrılmak doğru değildir;
Işıksız yola düşmek
uygun bir iş olmaz.
Sultan olduktan, padişahlığı
gördükten sonra tutup yoksulluk etmeye kalkışman, yakışık almaz.
Sizi, sizsiz çağırıyor sevgili;
Sizin;
Şu sizliğe düşmeniz doğru değil.
Mademki dünyaya gök sofrası
geldi, bundan sonra da yokluğa düşmek olamaz.
Canların kurban olduğu bu
mutfakta aşağılık kişiler gibi ekmek çalmak, yapılacak iş değil.
*
Mağara dostu:
Hz. Peygamber, Medine’ye geçerken Mekke’den
çıkıp bir mağarada Ebu-Bekir’le gizlenmişlerdi.
Bu münasebetle Ebu-Bekir’e mağara dostu
denmiş, sonradan bu söz, gerçek dost anlamına kullanıla gelmiştir.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana Hazretleri gerçek dost olarak bildiği
Şems Hazretlerinin ayrılığından çok üzüldüğünü, her yerde onu aradığını
öğrendik.
2.
Yol arkadaşlarının birbirinden ayrılmalarının
doğru olmadığını öğrendik.
3.
Yol gösteren,
aydınlatan, ışıklı, kültürlü, görgülü, düşünceli, iyi niyetli, doğruyu
anlaşılır şekilde söyleyen ileri görüşlü kişilerin dostluğundan ayrılmanın,
uzak kalmanın doğru olmadığını öğrendik.
4.
Üst düzeye çıkmış
kişinin aşağılık davranma, aşağılık kişilerle dost olmasının kabul
edilemeyeceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşkta yükselen kişinin ekmek kaygısına düşmeyeceğini,
aşağılık kişiler gibi davranmayacağını, gök sofrasından nimetlerin geleceğini
bildiğini ve kabul edip sabırla beklediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ