(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1030. Arı-duru (Saf, tertemiz) suyu içmek istiyorsan dudaklarını her
tortulu (Bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş) şarapla
bulaştırma.
Caniyle oynayan, çevik olan, pervasız
bulunan kişi, şu tortulu sele kapılıp bulaşmaz, temiz kalır.
Cüz’ i (Az,
azıcık, pek az) akıl, şu bağdan (İlgi, ilişkiden)
kurtulamaz;
Çünkü Aklı Küll (Doğadaki uyum), parça-buçuk (Bütünden
kopan, ayrılan ve yarım) şeylere lalalık (Bakım,
eğitim ve öğretim) etmez.
Şu hırs (Sonu
gelmeyen istek, aşırı tutku), ister uyuz illeti (Kaşındırıcı ve bulaştırıcı hastalığa) olsun, ister diken (Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran), adamsan
elini bulaştırma bununla.
Uyuza uyuz katılır da
müzminleşirse Tanrı adını anış merhemini sür.
Şu kapının açılmasını istiyorsan
kapıya doğru yürü, usanmadan geledur.
Başköşeye geçme kaydını, arı-hayâyı,
ululanmayı bırak da canda ara başköşeyi.
Yücelik külahıyla Süleyman tacı,
her kele nasip olur mu, hâşâ ve kellâ (Allah korusan,
katiyen).
Sustum, kısa söz daha hoş;
Şu ana gurultu-patırtı sığmıyor.
Hani şair "Göçmeyi benim ömrüm
istedi, onlar değil” diye bir gazel söylemiştir ya;
Bu ona nazire (Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış) işte.
*
Neler öğrendik;
1.
Tanrı
şarabının arı duru, insan eli değmemiş şarap olduğunu, meyveden oluşan şaraba
karıştırmamak, bulaştırmamak gerektiğini öğrendik.
2.
Öncelikle
temiz kalmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Bütünlüğün
içinde kalana yardım edileceğini, eğitim ve öğretimi sağlanacağını öğrendik.
4.
Her
şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran, sonu gelmeyen isteklere, aşırı tutkulara
sahip kişinin olgunluğa ulaşamayacağını öğrendik.
5.
Olgunluk
yolunun açılmasını isteyen kişinin Allah’ın adını çok anması, kapı açılana
kadar bıkmadan usanmadan bu kapıya gelmesi gerektiğini öğrendik.
6.
Olgunluğun
başköşe makamı canda olduğunu, canda aramamız gerektiğini öğrendik.
7.
Dünyalık
mal, mülk, makama sahip olmanın geçici ve değersiz ululanma olduğunu, esasının
canda olduğunu, utanmayı bırakıp ululuğu canda aramamız gerektiğini öğrendik.
8.
Padişahlığın
gelişi güzel kişiye verilmediğini, öğrendik.
9.
Kısa
sözün daha hoş olduğunu, anlayışı az olanın da anlayabilmesi için uzun
tutulduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Alışmış
olduğu yerden daha iyi bir ömür sürme arzu edenin bu yerden ayrılarak başka bir
yere yerleşmeyi ömrün istediğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ