22 Temmuz 2018 Pazar

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 1590 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

1590. Şimdi öyle bir zaman geldi-çattı ki şu arık (Zayıf-güçsüz) beden (Vücut) uyumuyor diye gökyüzü, hayran bana.

* Aşk, bana, ism-i a’zam afsununu (En büyük isim.
Tanrı isimlerinden bir tanesi, hepsinin en büyüğüdür.
O isimle dua edenin duası kabul edilir.
İsmi a’zam’ın, Allah yahut Hû olduğunu söyleyenler olmuştur) okudu;
Can, bunu duydu da uyumuyor.

Şunu iyiden-iyiye anladım ki ölümden önce can, bedenden dışarıda uyumuyor.

* Kendine gel, sus, aslına dön, kavuş, "Dönüp kavuşanlar‘ın” (Bakara suresi 156) gözleri uyumuyor işte.

Gönlünde din zevki beliren kişiye dünya balı, lezzetli gelir mi hiç?

Bir kadehçik şarapla baş aşağı yıkılan aklı da ne yapacaksın?

Aklı (Düşünmeyi, anlamayı, kavramayı) sat da yerine, yalnız şaşkınlığı al (Düşünceleri dağılmış, karışmış ve ne yapacağını bilemez duruma gelmiş ol);
Bu alım-satımdan kâr edersin (Kazançlı çıkarsın) sen.

O hal, bir haldir ki a akıllı (Düşünceli, anlayışlı, kavrayışlı), kimseciklerin aklı ermez (Anlayamaz), kimseciklerin fikri yetmez.

Bütün akıllar, anahtar kesilse (Şifre yapma ve çözme yolu bilse) bu çeşit bir kilidi açamaz.

Zerre-zerre, bütün dünya, bağırıp çağırsa duyulmaz bile bu sesler.
                                   ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Bakara 156. O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman:
“Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz” derler.
Bakara 157. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır.
Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.

Neler öğrendik;
1.    Ölmeden önce canımızın vücudumuzdan çıkmadığını öğrendik.
2.    Aşkın sırlarına kavuşanın Allah’ın kabul ettiği duayı okuyup istediğine kavuştuğunu öğrendik.
3.    Nerden geldiğimizi, özümüzü, aslımızı, yaşanmışımız, değerlerimizi bilmemiz ve bu günü bilinçli yaşamamız gerektiğini öğrendik.
4.    Allah ve dostlarının sözlerini doğru kabul edip sevgiyle bağlananların dünyaya ait tatlardan zevk almayacaklarını öğrendik.
5.    Kullandığımız aklın gününün ve büyüklüğünün inancın karşısında çok küçük kalacağını öğrendik.
6.    Aklımızın umulmayan, beklenilmeyen, olağanüstü olgular karşısında şaşkınlaşacağını, bizim bu şaşkınlığı önemseyerek aklın çerçevelediği alandan çıkmamız şaşkınlığı öğrenmeye çalışmamız gerektiğini öğrendik.
7.    Aklın içkiyle yıkılıp gittiğinden akla bağlanmanın-güvenmenin yetersizlik olduğunu öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Aklın bir sınırı olduğunu, bütün akıllar bir araya gelseler bile şaşkınlığın kapısını açıp içinde olanları rüyalarında bile göremeyeceklerini, konuşulanları duyamayacaklarını, anlayamayacaklarını ancak aşka düşen kişilerin alanı ve payı olduğunu öğrendik, anladık.

RAVLİ AKIL yazarak Googleden daha fazla inceleyebilirsiniz.
                   *
RAV


Popüler Yayınlar