(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
1430.
Gene, senin şehidini (Kutsal bir ülkü ve inanç uğrunda
öleni) kutlamak için her zerre (Bütünün en küçük
parçası), sûr üfürülüşüne (Ölüm sonrası dirilmeyi
sağlamak için) döner.
Köhne
felek (Kâinattaki döngüyü sağlayan güç), onların
eskilerini yenilemek için çevrelerinde döner durur.
Hem
de yakını, sana uzak etmek isteyen hasetçilerin (Kıskançlık
yapan çekemezlerin) inadına.
Fakat
onlar hasetçileri de hasetten geçirirler (Fena huydan
temizlerler);
Herkesi;
Kendilerini
ister, iradesini (Bir şeyi yapıp yapmamaya kara verme
gücü, istenç) onlara verir bir hâle sokarlar.
Herkesin
kutluluk kimyasıdır onlar, herkesi altın hâline getirirler;
Bu
işi, herkeste belirtirler.
Gökler
de kimyalık eder;
Eder
amma uzun bir zaman içinde eder.
Bu
işi de, gayb ayından (Görünmezlik-bilinmezlik âleminden
görüp de göremeyenlere haber verenden) çalmış, elde etmişlerdir;
Bazı-bazı
ter-temiz bir hâle sokarlar,
Bazı
da pis bir hâle getirirler-gider.
Ne
mutlu andır o an ki bütün parçaları, birbirine karmadan (Karıştırmadan) tüm bir hâle sokarlar.
Bu
sözü bırak artık; ö
Ört
tandırın üstünü;
Ört
de ekmeğini tirit (Kızarmış) hâline getirsinler.
Yarısı
kırmızı, yarısı sarı bir elmacağız, gülle safranı andırdı bize.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Kutsal bir ülkü ve inanç uğrunda olana en küçük
parçaların bile yardımcı olduğunu öğrendik.
2. Kutsal yolculukta olana feleğin yardım ettiğini,
kıskançların bozucu tesirlerini boşa çıkardığını öğrendik.
3. Allah’ı seven, dost olarak bağlanan kişilerin herkesi
kıymetli hale getirdiklerini öğrendik.
4. Allah dostlarının küçük parçaları düzenli bir şekilde
bir araya getirerek bütünü oluşturduklarını öğrendik.
5. Allah dostlarının yaptıkları olağan üstü olayları
fazla anlatmadan üstünü örttüklerini, bu yolda olanlara yardım ettiğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Yarısı
madde, yarısı mana olan yaşamı beraber ve bir arada görmemiz gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ