(Mevlana
Hazretleri mutlu olmayı anlatıyor)
1330.
Yok ol (Benliğinden, dünyaya bağlılığından kurtul),
varlığından yok ol (Sahibim dediğin her ne varsa senin
olmadığını, geçici otorite kullanan biri olduğunun farkına var);
Çünkü
varlığından beter bir suç (Benim dediğin zaman ahlak
kurallarına, hukuk yasalarına uymazsın) , bir isyan yoktur (Allah’ın takdirini kabullenmeyerek, hükme razı olmayarak
karşı gelirsin).
Sürü
güdücü (Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve
amacın doğrultusunda yönetmeye, sevk ve idare etmeye) hiç mi, hiç olma
seni sürsünler, yetsinler (Yönetip yürütsünler, sevk etsinler);
Sürücülük
(Yöneticilik), baş belasından başka bir şey
değil.
*
Kula Tanrı yeter de;
Nitekim
'Tanrı yeter kuluna" denmiştir (Zümer suresi 36, 38);
Fakat
kulda (Sevgiyle bağlanmış, dostluğunu devam ettiren de)
bu anlayış, bu yeterliği (İhtiyacını karşılayacak
sınırı koyacak) biliş yok.
Der
ki:
Bunlar
zor şeyler, anlamı gizli (Herkesin anlayamayacağı)
sözler;
Hayır,
ap-açık, hiç de gizli söz değil bunlar.
Bir
körün ayağı (Olguları sezme ve kavrama yetisi olmayan),
testiye takıldı da dedi ki:
Döşemeyi
döşeyen de hiç görüp gözetme yok.
Yolun
üstünde testinin, kâsenin ne işi var?
Yolda
bu çeşit şeylerin (Engellerin) olmaması gerek.
Testileri
kaldırın yoldan da burayı düzüp koşanın aleyhinde bulunmayalım.
Yolu
düzüp koşan da a kör dedi, testi yolda değil, fakat sen, yol (Uyulan ilke, sistem, usul, tarz) neresidir,
anlamıyorsun.
Yolu
bırakmışsın da testinin bulunduğu yana gidiyorsun;
Buysa
sapıklıktan (Tavır ve davranışları normal olmayandan)
başka bir şey değil.
A
hocam (Din öğreticisi), din yolunda
sarhoşluğundan başka, başlangıca, sona âit bir delil yok.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Ait olduğumuz toplum bize doğru diye dayatıp istediği gibi
yaptırdığı düşünceleri ve davranışları ödüllendirerek kalıcı hale, kolayca
değişmeyecek bir kişilik haline getirmeye çalıştığını, bunun da benliği-şirke
yaklaştıran tutum içine sokarak insanı suç ve isyan konumuna soktuğunu
öğrendik.
2. Ait olduğu topluma lider olmak istemenin sıkıntıya,
üzüntüye, eziyet veren işlere düşeceğini öğrendik.
3. Bana Allah yeter diyerek işimizde elimizden geleni yapıp daha sonrasını Allah’a
bırakmamız, Allah’a güvenip dayanmamız gerektiğini öğrendik.
4. Yaptığımız yanlış işlerde ve düşüncelerde başkalarını
suçlamanın yanlış olduğunu öğrendik.
5. Allah’a giden yolculuğumuzda oluşacak kazalarda
başkalarını suçlamadan yolu görmemiz, aydınlık yoldan gitmemiz, uyarıları
dikkate almamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Topluma
din yolunda hocalık yapanların bilmesi gerekenin:
Allah’a ulaşma yolunda uğraşanların bu
uğraşıdan çok fazla mutluluk duyan kişiler olduğunu, hayatın öncesinin ve
sonrasının sana sunacakları delilinin olmadığını bildiklerini öğrendik,
anladık.
(Eğer yaptığın işten mutluluk duymuyorsan yanlışlık içinde
olduğunun farkında olmalısın)
*
RAVLİ