(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
1300.
Sufi (Allah sevgisine kendini bağlamış, Allah ile dost
olmuş kişi) , (Tanrı şarabı ile dolu) küpün ağzını açtı da haydi diye
bağırdı;
Gelsin
bize âşık olan.
Bu
çeşit şarap, bu çeşit sarhoşluk, her mezhepte helâldir, içilir-durur.
Boz
tövbeyi, böylesine bir mecliste hatadan tövbe etmek, yüz binlerce hatadır.
Tövbeni
bozdun mu zâhitleri (Dinin yasak ettiği şeylerden
sakınıp buyurduklarını yerine getiren kişileri) de çağır;
Çünkü
bugün, çağrı (İstenilen yere gelmesi için davet)
günü.
Halk,
seni gözden çıkardıysa ne var?
Âşıkların
gözbebekleri (Çok sevileceğin, önem verileceğin kişi),
yerin-yurdun senin.
Yüzünün
suyu gittiyse (Yüzündeki kan çekilip beyazlaşsa, hasta
görünüm alsa bile) gam yeme (Üzülme);
Aşığın
yeri, sudan da dışarıdır, havadan da.
Bildikler,
bizden çekilirse çekilsin-gitsin;
Zaten
denize batanın bildiği, denizdir, orda yüzer o.
Neşelen
ey deniz, a abıhayatın (Ölümsüzlüğün) kaynağı;
Öz
sensin, başka ulular, sıfatlara ( Görünen, kılık ve dış
görünüşe) benzer ancak.
Ah,
ne dedim?
Nerden
nereye?
Senin
zatına (Kişiliğine) lâyık (Yakışır-uygun) bir sıfat nerde?
Yüzünün
aşk denizine dalıp dalgalarla yüzen kişi, Fırat'a bile bıyık altında
güler-durur.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Allah dostlarının Allah’ı seven, Allah’ın emirlerini
yerine getiren, Allah’ın yasak ettiklerini yapmayan kişileri insana sevinç ve
yaptığı işten tat veren Tanrı şarabından içmeleri için bu yere gelmeleri için davet
ettiklerini öğrendik.
2. Tanrı şarabı ikram edilen yere toplumdan ve toplumun
kurallarından sıyrılarak ulaşılabildiğini öğrendik.
3. Tövbe dâhil bizi bağlayan bağlardan kurtulmadan âşıkların
olduğu yüce yerlere gidemeyeceğimizi öğrendik.
4. Âşıkların hiçbir şeye üzülmediklerini, Allah’ın
takdirine teslim olduklarını öğrendik.
5. Aşk yolunda olanların etrafındakilerin, âşıktan
dünyalık bir çıkar sağlamayacaklarını düşünerek uzaklaştıklarını öğrendik.
6. Aradığımız ölümsüzlüğün, neşenin, tadın kaynağının
özünün kendimizde olduğunu, dışta kalanların göstermelik olduklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Büyük
kişilerle ve yerlerde bulunan, bu alanda iş yapan kişinin kendine büyük diyerek geçinenlere
güldüğünü öğrendik, anladık.
*
RAVLİ