3590.
Susuzlar gibi havuzun çevresinde dönüyor, su arıyordu, ansızın kuru nane gibi
havuzumuza düştü, ıslandı, ekmeğimize katık oldu.
A
bilgin, kulak asma bu söze, tıka kulağını, duyma bu afsunu (Büyüleyen bu sözü);
O
zaten bizim afsunumuzla efsane haline geldi (Olağan
üstü başarılar gösterdi), başına gelenler, dillere destan (Şiirlere konu) oldu.
Kulaklar
bu küpeden kurtulamaz;
Çünkü
o başlardan akılları, fikirleri aldı, buğday gibi değirmene götürüp, un haline
sokmak için bir kaba boşaltıverdi.
Ey
can!
Bu
işi oyun sanma, bu işi oyun sanma;
Burada
canınla oynamaya giriş, benimse bu işi.
Onun
siyah, kıvırcık saçları yüzünden nice başlar, baş aşağı dönmüş, bir tarağa
benzemiştir.
Aklına
mağrur olma (Aklına güvenip kibirlenme, gururlanma,
kendini beğenme).
Âleme
direk kesilmiş nice sözüne inanılır üstat, hannâne direğinden (Peygamber efendimizin sırtını dayayıp hutbe okuduğu direği
bırakıp minbere çıkması ile direğin inlemeye başlaması) daha ziyade (Fazla) inlemeye koyulmuştur.
Ben
candan ayrıldım, elbisemi gül gibi yırttım, öyle bir hale geldim ki aklım bile
yabancı kesildi bana.
Bu
akıl katreleri (Damlaları) onun denizinde mahvoldu
gitti;
Şu
can zerreleri, sevgilinin yoluna harç edildi, yok olup bitti.
Susayım,
nuruna güneşle ayın bile pervane kesildiği (Işığın
etrafında dolaştığı kelebek gibi) o mumun karşısında şu mumun ne lüzumu
var?
Bunu
söndüreyim artık.
Şu
aşk, başına bir tabla almış, sokak-sokak geziyor;
Nerde
bir ölü varsa hilesiz-düzensiz diriltivereyim onu diye bağırıyordu.
Diyordu
ki;
Keremimden
(Büyüklüğünden, ululuğundan, soyluluğundan),
lütfumdan (İyiliklerinden, bağışlarından) gezip
duran, akan, fakat tükenmeyen bir sofra kesildim;
Nerde
bir yüzsüz dilenci ki gelsin, soframdan çıkınını doldursun.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şems
Hazretlerinin su arayan bir susuz gibi Hak dostlarını ararken Mevlana
Hazretlerinin birlik yurduna geldiğini, benimsendiğini, sevildiğini, değerli
olarak davranıldığını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin verdiği bilgi, açıkladığı sırlar ile tüm akılların farklı
gösterdiği değerlerin parçalayıp bir kaba konduğunu, farklılıkları yok
ettiğini, bir hale getirdiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin kendi aklını bırakıp Şems Hazretlerinin aklını aldığını öğrendik.
4.
Allah
dostlarından ayrı düşen bir ağaç parçası bile olsa ayrılık acısından inlediğini
öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretleri karşısında sustuğunu, kendi bilgilerini ortaya
dökmeden dinlediğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerine olan tutkulu
sevgisinden dolayı bitmez tükenmez gıdaların olduğu sofraya sahip olduğunu,
herkese sofrasının açık olduğunu, herkese verecek gıdalarının olduğunu
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ