10.
Yaratılış ağacının üstünde (Zaman ve mekânın etkisinin olmadığı yaşamda) bizi hoş
bir surette pişirip oldurmak (Olgunlaşmak),
geliştirip yetiştirmek için Tebrizli Tanrı Şems’i Hamel (Koç) burcuna (Açık söz söylemeye,
ruhumuza nurlar saçmaya, söz dinleyenlere sır vermeye) geldi işte.
Arayıp
inlemiyorsan bile bize uyarsın, bizimle beraber arar durursun.
Çalıp
söylemeyi bilmesen bile bize benzersin, bizimle beraber çalıp bağırmaya
başlarsın.
Karun
(Çok zengin) bile olsan aşka düştün mü müflis kesilirsin
(İflas etmiş gibi olursun);
Padişah
bile olsan bizimle beraber sen de kul (Allah’a ve
dostlarına sevgiyle bağlanıp hizmet eden) olursun.
Bu
meclisin bir mumu (Çevresine ışık veren),
yüzlerce muma değer, yüzlerce mum yerine geçer;
İster
ölü ol, ister diri;
Dirilirsin
bizimle (Yeni bir atılımla güç kazanırsın).
Ayaklarının
bağını çözer (Özgürleşir), gül bahçesini
gösterirsin de bizimle beraber gül gibi bütün vücudunla gülmeye koyulursun (Mutlu, sevinçli, eğlenceli, hoşça vakit geçiren olursun).
Bir
an hırkaya bürün (Mevlevi kimliğine, görüşlerine katıl
da) de gönülleri diri erleri gör;
Onları
görürsen atlas elbiseleri (Süslü) atarsın da bizimle
beraber hırkaya (Sade, basit elbiseye) bürünür
gidersin.
Tohum
yere düştü mü biter, boy verir, bir ağaç olur;
Bu
remzi (Gizli ve kapalı sözü) anlarsan sen de
bize uyarsın, bizle beraber yerlere düşer, yerlere döşenirsin.
Tebrizli
Tanrı Şems’i gönül goncasına diyor ki:
Gözün
açılırsa (Gördüklerinin hakikatini anlayabilme
yeteneğini bizden öğrenirsen) bizimle beraber sen de görülecek şeyleri
görürsün.
Ey
malı-mülkü olan, sen bu kıyamet gününü, bu güzellik Yusuf’unu, bu güzelim boyu
–posu görmüyorsun.
Şeyhim,
sen bu şeyhlik incisini şu nur parıltısını, şu yüceliği, şu ululuğu
görmüyorsun.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şemsi Tebrizi
Hazretlerini tanımamız ve önerdiklerini önemseyerek, kendisine ulaşmaya,
söylediklerini anlamaya, yaşamımıza katmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Hangi yerde ve makamda olursak olalım bizden daha iyi
bilen, doğru ve yüksek kişiyi aramamız, bulmamız ve yakın olmamız, ondan
yararlanmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ