Meyhane
dilberi (Ruhumuza Allah sevgisi veren, Allah nuru saçan)
bizi eve götürmeye geldi, bizi gençleştirmek, ter-ü taze (Çok körpe, Çok taze) bir hale getirmek için ilkbahar
çağını belirtti.
Yolumuzu
vurmak (Gittiğimiz yoldan çevirmek) için
dağarcığını açtı (Eski bilgilerini aklına getirdi),
belini sıktı (Kaslarını gerginleştirdi), okunu
koydu, yayını gerdi.
Yüzlerce
nükteler (İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı sözler)
savurmada, yüzlerce düzenler yapmada, bizi yutmak, alt etmek için yüzlerce
şaşılacak oyunlarla satranç oynamada.
Fidan gibi sonunda bizi kökümüzden söküp
çıkaracak amma, aldırma, yürü onun selvi (Uzun)
boyuna gölge kesil, önünde, ardında koştur.
Dostum,
mermer gibi (Beyaz, parlak, sert, sağlam ve pürüzsüz)
bir yüreğin varsa dayan, kaçıp gitme.
Çünkü
o, önce bizi öldürür, fakat sonra alır bağrına basar.
Gönlümüzdeki
gizli sevgili nazlanır (İsteksiz gibi gözükürse),
naza başlarsa biz de artık bütün padişahlara yüzlerce nazlar (Şımarıkça davranarak), edalar ederiz (Buyruklarını yerine getiririz).
Gene
geldi, gene geldi, o uzun ömür geldi.
Yüreğimizi
dağlamaya (Akan kanı dindirmek, hasta bölümleri ortadan
kaldırmaya) o güzellik, o naz, gene geldi.
O
cihanın canı geldi, o gizli hazine geldi, perdelerimizi yırtmak için o
padişahların bile övündükleri güzel geldi.
Geliyor,
o gereken güzel geliyor.
Gelişiyle
yüreğimiz ağzımıza gelse yeri (Aşırı sevinç veya
korkudan fazlasıyla heyecanlanmak uygun davranıştır).
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Ruhumuza Allah
sevgisi verenin, Allah nuru saçanın bir arada olması uygun olmayan benlik ve
değersiz istekleri ve bunlara bağlanmış sevgileri söküp atacağını, yeni kimlik
ve kişilik vereceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Güzel, yeni, geçerli, ebedi bir kazanım almak için:
Bizi düzeltecek, bizi değiştirip dönüştürecek Allah
dostuna kendimizi teslim etmemiz, her dediğini doğru kabul edip bize şekil
vermesine olanak verip yenilenmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ