19 Temmuz 2015 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3550 İNCİ BEYİT

3550. Can, ebedi bir susuz, bu susuzluk da haddi aştı, ya ayrılık kılıcını vur kes yahut da kerem ihsan şerbetini (Ululuğunu göster) sun.

Ey bezenmiş, süslenmiş Zühre (Venüs yıldızı), şu iki perdeden çal, şu iki perdeden söyle;
Ya rehâvi perdesinden (İnsana sonsuzluk fikri uyandıran), ya kurtuluş (Dünya bağlarından bir an kurtaracak) perdesinden.

Çengi bozuk-düzen çalarsan gamın, kederin tırnakları altında erir, yok olur gidersin;
İyi çal, hoş söyle, yoksa azıksızlıktan, müziksizlikten öldün gitti.

Mızrap vurulmadıkça hiçbir çalgıda zevk-neşe yoktur, ses-seda çıkmaz;
Vefalıysan (Sevgin heves veya geçici değilse) , vefalılara (Sevgiyi sürdürenlere, sevgi, dostluk bağlılığına sahip olanlara) dostsan mızrap-mızrap vur çalgıya.

Tellerini kırarlarsa kucaklarına alırlar seni, yeni bir düzen verirler sana;
Neden bu kadar mahzunsun (Üzgünsün), nedir bunca tasan (Üzüntülü düşüncen, kaygın, endişen, üzüntün)?

Zaten sen bir aziz (Sevgide üstün tutulan) dostsun, daima kucaktasın, padişahın meclisindesin, candan da dışarı bir âlemdesin, mekândan da.

Sus ki iyiden iyiye sarhoşum ben, iki elimi de bağla, yoksa bir lahzacık olsun geldin de seni gördüm mü kırarım kadehi.

Ben, işten-güçten kalanların piriyim, ben kendi kendimi yaralamaktayım, sarhoşa saygı göstermemeni doğru bulmuyorum ben.

Hem paramparça olurum, hem çarelere düşman kesilirim;
Hem de dayanmada, azıksızlıkta bir kaya kesilirim.

Pek sertim, pek asiyim, nice zamandır ayrılık cehennemindeyim;
Öylesine yanıp yakılmadayım ki cehennem bile benim yanıp yakılmamdan kaçıyor.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    İnsan ruhuna Allah sevgisi veren, Allah nuru saçan kişiden uzak kaldığı zamanlarda görme özleminin insanı alev-alev yaktığını öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinden ayrılığının sıkıntısını bastırmak için kendini müzikle oyalamaya çalıştığını öğrendik.
                                    *                                                           
İşte böyle yaren;
Ayrılıkta özlem duymadığımız zaman sevgimizin az olduğunu, özlem acı verecek durumda ise çok sevdiğimizi anlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar