3 Temmuz 2015 Cuma

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3400 İNCİ BEYİT

3400. Gerçi kazmaların açtığı yaralarla maden kırıldı döküldü amma kuyumcu çarsısına bak, nasıl altınlarla dopdolu.

Sen susmadıkça düşünce gelip başına çizginmez (Başında dönüp dolaşmaz);
Gönül ağız açtı mı şu ağız yumulur, susar.

Dünyayı dolduran binlerce ev, binlerce yapı, gizlice mühendisin gönlüne gelmeden meydana çıkmadı.

Bir gizli sır daha var ki mühendisin hatırına, filanın gönlüne gelenler, hep oradan, o sırdan geliyor.

Gönül arındı mı o sır, dünyayı tutar;
İşte o zaman şu mekânsızlık âleminin dönüşü yüzünden hiç kimsecikler ölmez, herkes ebedileşir.

Tebrizli Şemseddin’e yalvar da de ki:
“ Lütfet (Yüksek ve saygın bir kimsenin alçak gönüllülük göstermesi), o zamansızlık (Zamanın olmadığı yerde) bahçesinden bir kerecik olsun, bak bize.

İçten içe yanıp yakılmadan başka bir şeyde ısılık (Sıcaklık) arama;
Çünkü gönül, dıştaki ateşle aydınlanmaz.

Hastanın ağrısı, sızısı, elemi fazlalaştı mı gayb padişahı gelir, gönlünde bir kapı açar da lütfeder, nasılsın der.

O misk ceylanlarının miskini (Güzel kokusunu), o güzel huylu sevgilinin saçlarını darlıkta (İç sıkıntısında) ara, çünkü ferahlıkta öyle şeyler yoktur.

İnsan ölmedikçe melek canına sahip olama;
Ölüme razı olandan başka kim aşık olur kanlıya, katile?
                            ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Önemli olanın alınan sonuç olduğunu, sonuca giden süreçte kırılmaların, acıların, ıstırapların olabileceğini önemsemememiz gerektiğini öğrendik.
2.    Susmamızla birlikte düşüncenin gönlümüzde resme bürüneceğini sonra da bu resmin gerçekleşmesi için çalışılacağını ve gerçekleşmesini göreceğimizi öğrendik.
3.    Gönlümüzü gereksiz isteklerden temizlememiz gerektiğini, sırların temiz gönüllere geldiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin ebedi hayatın sırlarını bildiğini, içten içe yanarak ve Şems Hazretlerine tutkulu bir sevgiyle bağlanarak ve de yalvararak yardım istememiz gerektiğini öğrendik.
5.    Sıkıntı, üzüntü olmadıkça, dertlenmedikçe yardımın gelmeyeceğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Ölmeden önce ölmedikçe yani benliğimizden ve nefsimizden tamamen temizlenip Allah’a ve dostlarına yönelmedikçe canımızı melekler canına uygun yapamayacağımızı, Allah aşkıyla, Tanrı dostlarının aşkıyla yanmadıkça canımızı meleklerin canına ulaştıramayacağımızı öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar