3400.
Gerçi kazmaların açtığı yaralarla maden kırıldı döküldü amma kuyumcu çarsısına
bak, nasıl altınlarla dopdolu.
Sen
susmadıkça düşünce gelip başına çizginmez (Başında dönüp
dolaşmaz);
Gönül
ağız açtı mı şu ağız yumulur, susar.
Dünyayı
dolduran binlerce ev, binlerce yapı, gizlice mühendisin gönlüne gelmeden
meydana çıkmadı.
Bir
gizli sır daha var ki mühendisin hatırına, filanın gönlüne gelenler, hep
oradan, o sırdan geliyor.
Gönül
arındı mı o sır, dünyayı tutar;
İşte
o zaman şu mekânsızlık âleminin dönüşü yüzünden hiç kimsecikler ölmez, herkes
ebedileşir.
Tebrizli
Şemseddin’e yalvar da de ki:
“
Lütfet (Yüksek ve saygın bir kimsenin alçak gönüllülük
göstermesi), o zamansızlık (Zamanın olmadığı
yerde) bahçesinden bir kerecik olsun, bak bize.
İçten
içe yanıp yakılmadan başka bir şeyde ısılık (Sıcaklık)
arama;
Çünkü
gönül, dıştaki ateşle aydınlanmaz.
Hastanın
ağrısı, sızısı, elemi fazlalaştı mı gayb padişahı gelir, gönlünde bir kapı açar
da lütfeder, nasılsın der.
O
misk ceylanlarının miskini (Güzel kokusunu), o
güzel huylu sevgilinin saçlarını darlıkta (İç
sıkıntısında) ara, çünkü ferahlıkta öyle şeyler yoktur.
İnsan
ölmedikçe melek canına sahip olama;
Ölüme
razı olandan başka kim aşık olur kanlıya, katile?
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Önemli olanın
alınan sonuç olduğunu, sonuca giden süreçte kırılmaların, acıların, ıstırapların
olabileceğini önemsemememiz gerektiğini öğrendik.
2.
Susmamızla
birlikte düşüncenin gönlümüzde resme bürüneceğini sonra da bu resmin
gerçekleşmesi için çalışılacağını ve gerçekleşmesini göreceğimizi öğrendik.
3.
Gönlümüzü
gereksiz isteklerden temizlememiz gerektiğini, sırların temiz gönüllere
geldiğini öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin ebedi hayatın sırlarını bildiğini, içten içe yanarak ve Şems
Hazretlerine tutkulu bir sevgiyle bağlanarak ve de yalvararak yardım istememiz
gerektiğini öğrendik.
5.
Sıkıntı, üzüntü olmadıkça,
dertlenmedikçe yardımın gelmeyeceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Ölmeden önce ölmedikçe yani benliğimizden ve
nefsimizden tamamen temizlenip Allah’a ve dostlarına yönelmedikçe canımızı
melekler canına uygun yapamayacağımızı, Allah aşkıyla, Tanrı dostlarının
aşkıyla yanmadıkça canımızı meleklerin canına ulaştıramayacağımızı öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ