11 Temmuz 2015 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3480 İNCİ BEYİT

3480.  Her gün, geçen günkünden daha iyi, güzellikte, dilberimiz gibi güzel mi güzel balıklar ikram etti.

Garip, bir gece, iyi bunlar, fakat sen bizim şehrimize gelirsen öylesine bir konuklarım seni ki diyordu.

O ulu, şaşıp kalıyor bundan, bu nimetlerden, bu ağır libaslardan (Elbiselerden) daha iyi ne olabilir acaba diye düşüncelere dalıyordu.

O bön (Budala, saf, ahmak) hacının, bu söz, yüreğine dert oluyor, boğazı tıkanıyordu;
Gökyüzü konukluğunu, yüce konukluğu görmemişti ki bilsin.

Şu dünya meyveleri, renkli, alımlı güllerdir adeta, fakat dünya nimeti, somundan, somun kapmadan başka nedir ki?

Yarabbi!
Diyordu, beni onun (Sevgilinin) şehrine götür de gönlündeki düğüm çözülüp açılsın.

Birkaç yıl, bu yolculuğu bekleyişle geçti;
Beklemeden ilaç bile tesirini göstermez.

Ey sebepler halk eden diyordu, bir sebep yap, bir bahane düz;
Çünkü belalara uğrayış (İçinden çıkılması güç, sakıncalı durumun oluşturduğu) tuzağından kurtarmaya da sen sebepler yaratırsın.

Duası çoğaldıkça çoğaldı, Tanrı da duasını nihayet kabul etti de;
Ey Tanrım!
Diyen, Tanrılık kudretini gör dedi.

Padişah, bir haber, bir buyruk ulaştırmak için o yana bir elçi göndermek istedi.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’ı ve dostlarını sevenlerin gökyüzünde misafir edildiklerini, ikramlarda bulunulduğunu öğrendik.
2.     Gökyüzünde misafir edilen kişinin dünyadaki her gününün bir önceki gününden daha iyi ve güzellikte olacağını öğrendik.
3.    Gökyüzünde misafir edilen kişinin oradaki Hak dostlarını görmek, ulu kişilerle bir arada olmak için özlem duyacağını, Allah’a yalvarması gerektiğini öğrendik.
4.    Gökyüzü gıdasının dünya gıdalarından farklı olduğunu öğrendik.
5.    Gökyüzüne sebepsiz misafir edilenlerin dünya belalarından, tuzaklarından uzaklaşacaklarını öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Yaptığımız uğurlu, güzel, iyi işler yapan o kişiye şu andaki yaşamın sadece dünyada olmadığını, gökyüzünde kutlu insanların da yaşadığını, bunların vücut bağından yaşarken kurtulmuş, ölmeden önce ölmüş kişiler olduğunu,  uygunluktan olgunluğa ulaşmış kişiler olduğunu öğrendik, anladık.

Allah’ın sebebe bağlı olmadan kendisine sevgi duyan, dostlukla bağlanmış hizmet eden kişilerine gökyüzüne çektiğini, orada dostlarını gösterdiğini, ikramlar ettiğini öğrendik, anladık.

Dünyaya sevgi ile bağlanmış yiyecek peşinde olan kişilerin gökyüzü nimetlerinden yararlanamayacağını öğrendik, anladık.

Dünyada helal rızık kazanmak için çalışmamız, gerekenleri yapmamızın, zengin olmanın sakıncası olmadığını, ancak sevgiyle bağlanmanın yanlış olduğunu öğrendik, anladık.

Sevdiğimiz bir şeyi elde etmek için sevdiğimiz başka bir şeyi uğrunda feda etmedikçe kazanamayacağımızı öğrendik, anladık.

Dua edenin ve duasında ısrar ederek kararlı olanın duasının bir zaman sonra kabul edileceğini, arzusuna kavuşacağını öğrendik, anladık.

Dünyada yaşarken ruhumuzu da beslememiz, öldürmememiz gerektiğini, ruhumuzun gıdasını alacağı yerin gökyüzü olduğunu, gökyüzünün bir şehir olduğunu, yani işi ve ihtiyacı olanların gelip gittiklerini, orada yer edinmişlerin olduğunu öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar