50.
Ey bizim abıhayatımız (Ölümsüzlük veren aşkımız)!
Gerçi
çöl Arap’ına uyuz devenin sütü candır amma sen gene de gizlenme, mahşer günü
gibi (Yeniden dirilmiş kalabalığın arasından kendini
göster) meydana çık.
Ey özü (Kişiliği ve
manevi varlığı) de güzel, yüzü de güzel sus!
Nefesini
tut;
Uykuya
dalıp giden her gafile ( Dikkatsize, iyi düşünemeyene,
uyanık olmayana, haberi olmayana, ihtiyatsıza, başına geleceği önceden
düşünmeyene, Allah’ı unutana, kendi zevk ve eğlencesini düşünene)
hayalimizi duyurma.
Suda
doğmuş kazı at suya ey saki (İnsan ruhuna Allah sevgisi
veren, Allah nuru saçan kişi)!
Tez
ol, tez canlı sarhoşlara tezlik daha fazla yaraşır.
Ey
baharın da canı, kışın da (Canı).
Ey
şaraba (Zevkle kendinden geçmeye), mezeye düşkün
(Sevinçli olmaya değişmez bir tutumla bağlanmış)
saki!
Rebabı
Abû-Bekr’i (Mevlana Hazretlerinin sevdiği, Mevlevi olan
rebap ustası) şeker kamışına döndür, doldur şekerle onu.
Ey
kargaşalıklar!
Ey
fitneler sakisi (Aklımızı alan, ruhumuza Allah sevgisi
veren, Allah nuru saçan)!
Hadi,
yeni baştan işrete başla, sağrağı (Büyük kadehi),
kâseyi şarapla doldur.
Kutlu
şarapla (Tanrı şarabıyla) bu yanı da neşeyle,
zevk naralarıyla doldur, o yanı da;
Yüzünü
nikapla (Örtüsünü) örtüp gizleyen sevgilinin kap
yüzünden nikabını.
Ne
de güzel sevgili o, ne de hoş, dikensiz gülfidanı o;
Yanıp
kavrulmuş gönüllere ne de hoş bir ilaç o;
Varolsun.
Bak
da gör, yüzlerce toplum, o görünmeyen şaraptan (Tanrı
şarabından) esrimiş (Coşup kendinden geçmiş),
deli-divane (Düşkün) olmuş.
Bu
şarap, yüzlerce süzülmüş, sızdırılmış şarabı kesata (Alış-veriş
durgunluğu) verir.
Yeşillik
sarhoşları gizli, çiçekler dallardan dökülüp saçlarımda, şu habbelerle (Damlalarla) dolu selde yüzlerce dağ, saman çöpü gibi
dalgalana, yuvarlana, bata-çıka gitmede.
O
aydın kadeh can olsa da bedenden gizlense bile sarhoşluğu, haraplığı gizlemeye
imkân yok.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Sıradan biri
olmaktan çıkmak için ebedi var olmayı hedeflememiz, arayışı içinde olmamız
gerektiğini öğrendik.
2.
Dikkatli, iyi
düşünceli, uyanık, olup bitenden haberli, ileriyi düşünerek ölçülü davranan,
başına geleceği kötülüklerden önceden kaçınan, Allah’ı unutmayan, kendi zevk ve
eğlencesini öncelik vermeyen kişinin Ölümsüzlük
arayışında olacaklarını öğrendik.
3.
Her canlının
karada, havada, suda yaşayışı olduğunu, insanın hem dünya hem de ilahi âlemde
yaşama yeteneğine sahip olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Hazreti Mevlana’yı sağ olarak görmesek bile onun güçlü
etkilerinin açık ve görünür olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ