3540.
Ey (Gelip geçici isteklere) heveslere kapılıp
oturan!
Ey
iki kulağını da tıkayan (Hakikati duymak istemeyen)
adam!
Kulağındaki
pamuğu çıkar da şunu duymaya bak.
Pamuğu
çıkarmazsan bâri (Hiç olmasa) yeniden pamuk
tıkama;
Bir
başka terci’ geldi (İşi başından yeniden öğren de),
kendine gel!
Akşam
çağı, vakitsiz geliyorsun amma bizimsin, vakitsiz kalkan sevgilimizsin bizim;
Akşam
oldu, eve gel, nerdesin?
Kafeste
azığın yok, bizden başkasına (İsteğin, eğilimin, arzun,
zevkin yok) heves etmiyorsun, kimsen yok, kalk, bırak şu ikiliği.
Canını
aşka ver, bize vefa (Sevgi sürdürme, sevgi dostluk
bağlılığı) göster, gönlünü alıştır buna;
Kendinden
geçsen de bize gelsen bu, daha iyidir senin için.
Kurudan
da geç, yaştan da, daha tez gel eve, herkesten fazla vefalı (Sevgisi geçici olmayan) olman gerek, ne diye
vefasızsın böyle?
Lütfun
(İyiliklerin, bağışların) kimseciklerin lütfuna benzemez,
senin kadrini (Değerini, kıymetini) kimsecikler
bilmez;
Aşk
seni bize çekip durmada;
Çünkü
bize lâyıksın sen.
Uyku,
aşk yüzünden, aşkın parıltısı yüzünden gözlerden kaçıp gittiyse bizim
sorularımıza cevap veriyor demektir;
Ey
herkesin razılığını (Benimseyen, isteyen, kabul eden)
kazanmış can.
Tebrizli
Şems denen padişah, inada (Ayak diretmeye)
kalkışır da gizlenirse sen ona can ver ki ebedi hayata kavuşasın.
Ey
mana çengini çalanlar, gönülleri size susamış olanları güzelim nağmelerle bir
hayli suvardınız (Su verdiniz).
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Gelip geçici
isteklerden kurtulmak gerektiğini, uyarıcı öğütleri can kulağıyla dinlememiz
gerektiğini öğrendik.
2.
Uyarıları dikkate
almayanın sağır hükmünde olduğunu öğrendik.
3.
Seven kişinin
sevdiği kişiyi her an görmek istendiğini misafir edip hizmet etmek arzusunda
olduğunu öğrendik.
4.
Şems Hazretlerini
seven Mevlana Hazretlerinin daima yakınında olmasını istediğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Seven ile sevilen arasında gönül bağı olduğunu,
birbirini görmekle sevince ulaştıklarını, ayrılıkta acı çektiklerini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ