22 Temmuz 2015 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3580 İNCİ BEYİT

3580. Derken o kasırga içinde gene de güzelliği, nuru parlar, o kuşluk güneşinin ışığıyla her zerre güler, sevinir.

Zerreler, o güneş yüzlüden öğrenirler de evvelce acizken yüzlerce defa güzelleşirler, gönül alıcı zerreler haline gelirler.

Her gece ihsan (İyilikler, bağışlamalar) ve vefa sofrasının başındayım (Sevgiyi sürdürenlerin, dostluk bağlılığına devam edenlerin çeşitli gıda almaları için üst düzeyde yönetimleriyle görevli ve yetkili kişiyim), her gece padişahın konuğuyum;
Devlet sahibine konuğum ben, devleti ebedi olsun.

Maymunun (Taklitçi) biri, bir gece nasılsa aslanların (Cesur ve yiğit kişilerin) sofrasına oturmuş;
İnatçı değilsen insaf et;
O nerde, aslan nerde?

Padişahın kılıcının korkusundan kahramanın bile yüreğine ığıl-ığıl kan akıp otururken bu ne küstahlıktır?
Vallahi de yanlıştır bu iş, billahi de yanlış.

Bir aslan yavrusu, ansızın anasının yüzüne bir pençe atabilir, fakat sen kendine düşman değilsin ya, sakın ona pençe atmaya kalkışma.

Aslanlardan süt emen, aslan olur, adam değildir o;
Nice insan şeklinde yaratık gördüm ki ejderhanın (İri yılanın) ta kendisi.

Nuh insan şeklindeydi amma insanları silip süpüren bir tufandı;
Bir zerrede ateş varsa o zerrede ışıklar da vardır elbet.

Kılıcım, kanlar dökerim ben.
Hem yumuşağım, hem keskinim, sertim ben.
Şu geçici dünyaya benzerim, görünüşte hoşum da içim beladır, gerçekte yoğum.

A nazlılar, a nazeninler, bir nazlı-nazenin çıldırdı, deli-divane oldu;
Tası damdan düştü, sırrı bilindi, işte bak, hemencecik tımarhaneye gitti.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Duygularımızın patlamasıyla, büyük heyecanlar yaşarken, coşkulandığımız zaman Allah’ın güzel etkisini gösterdiğini, en ufak parçamıza kadar nurlanacağımızı, karanlıklardan, şüphelerden, bilinmezliklerden kurtulacağımızı, sevinip güleceğimizi öğrendik.
2.    Allah’ın nuru gelince en çirkin kişinin bile güzelleşeceğini, gönül alıcı kişi olacağını öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin Allah’a sevgiyi sürdürenlerin, sevgide ve dostlukta bağlı olanların lideri olduğunu, her gece Allah’tan çeşitli nimetler alarak sofrasında olanlara manevi maddi gıdalarla beslediğini öğrendik.
4.    Mevlana hazretlerinin sofrasının erlerinin mert ve yiğit kişilerden olduğunu, taklitçi kişilerin bu sofraya oturması halinde mahvolacağını öğrendik.
5.    Mert ve cesur kişilerden beslenenlerin mert ve cesur olacağını öğrendik.
6.    Mert ve cesur kişinin gücüne güvenerek bize zarar vermeye kalkışsa bile ona nazik davranmak gerektiğini öğrendik.
7.    Allah’a aşk ateşi olanın ışıklı ve nurlu olduğunu öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin hassas, dikkatli, kıvrak bir zekâsı olduğunu, Allah’tan etkili ve yetkili olduğunu, dostlarına yumuşak, düşmanlarına sert kırıcı olduğunu, öğrendik.

Kolayca gönlü olmayanların, kendini ağır satanların, ısrar bekleyenlerin, şımarık nazlı yetişmişlerin bize deli gözüyle baktıklarını öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar