3570.
(Şems Hazretlerini anlatım ve övgü)
A
güzelim, yedi gök de senin yüzünden sarhoş;
Elinde
bir mühreyiz (Küçük ve yuvarlak topuz) biz;
Varlığımız,
senin varlığından meydana gelmiş, o tüm varlığa yüz binlerce varlığa merhaba
demede.
Ey
tatlı nefesli çalgıcı, her an oynat çanı!
Ey
işret (Sarhoş et), ata vur eğeri (Kutlu yolculuğa hazırlan), es canımıza ey seher yeli!
A
ney, geceleri anlattığın hikâyeler, söylediğin masallar ne de hoş;
Sesinde
şeker tadı var;
Akşam-sabah,
senin sesinden vefâ (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk
bağlılığı) kokusu geliyor bana.
A
güzel yüzlü güneş, bir kere daha başla, o perdelerden çal, bütün güzellere
nazlan (Kolayca razı olma, ısrar bekle).
Sus,
perdeyi yırtma (Sırları açığa çıkarma);
Susanların
sağrağını (Büyüklerin kadehinden) iç;
Ört
ayıpları, ört ayıpları;
Tanrı
huyuyla huylan.
Ben
dün, sevgiliye dedim ki:
Ey
eşsiz-örneksiz güzel, Ay bile seni kıskanmış da bu kıskançlıkla gökyüzünde iki
büklüm olmuş.
Güzeldin,
bugünse güzelliğin yüzlerce arttı;
Adeta
perdeci idin (Yüksek makamlı kimselerin kapılarında
bekleyen ve girmeye izni olanları içeri alan görevli idin), padişah
oldun;
Hem
Yusuflaştın (Güzelleştin), hem Mustafa’nın (Peygamberin) nuruna, alımına sahip oldun.
Ey
peri (Cinlerin güzel insan görünümlü dişi olanı),
bu gece öveyim seni, çünkü yarın söze de sığmazsın!
Yarın,
seni anlatırken yeryüzü de yok olur gider, gökyüzü de.
Bu
geceyi fırsat sayayım da sana kul-köle olayım;
Çünkü
yarın melek kendinden geçer, arş yenini (Giysi kolunu),
yakasını yırtar.
Ansızın
bir kasırgadır, kopar;
Ne
gam kalır, ne kapı.
Artık
şu sinekler nasıl kanat çırpıp uçabilir?
Filler
bile buna tahammül edemez.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şems Hazretlerin
özelliklerini ve güzelliklerini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerine, Mevlana Hazretlerine tutkulu sevgiyle bağlanıp hizmet edenin
yaşadığı zamanın gönül padişahı olacaklarını öğrendik.
3.
Sırları
yabancılardan gizlememiz gerektiğini öğrendik.
4.
Öğreneceğimiz,
anlayacağımız her ne ise olgun büyüklerimizden öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
5.
Allah’ın
yarattıklarına nasıl davranıyorsa aynı davranış ve düşüncede olmamız gerektiğini
öğrendik.
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerine, Mevlana Hazretlerine bağlanmakla,
dediklerini doğru kabul edip kişiliğimizi ve davranışlarımızı uyum sağlamaya
çalıştıkça büyüklerimizden yardım alacağımızı öğrendik, anladık.
Allah’a âşık olmuş, ulaşmak ve buluşmak isteyen kişiye
bu yolculuğunda aniden yardım geleceğini, bu yardımın Allah’ın dostları
tarafından yapılacağını, bu yardım gelince üzüntülerden kurtulacağını, güçlenip
kuvvetleneceğini öğrendik, anladık.
Yarenler, kafanız karışmasın.
Her ne oluyorsa olsun Allah’ın emri, izni, rızalığı
ile olmakta ve yok edilmektedir.
Allah, sorumluluk ve yetki verdiği, biz diye
tanımladığı dostlarına verdiği yetki ve sorumlulukla işlerin yapıldığını görüp
anlamaktayız.
Allah kendisine sevgiyle bağlanmış, görüşmek için
özlem çekenlere kendi dostlarından birini sevdirerek yolun gereklerini
öğrettiğini, yardım ettirdiğini görüp anlamaktayız.
Her ne kadar isimler, olaylar, şartlar değişik ifade
edilirse edilsin birlik yurdundayız, Allah’ın bir olması ve birlik içinde
anlatılanları anlamaya ve kavramaya çalışmamız gerektiğini görmekte ve
anlamaktayız.
Tüm anlatılanlarda bilmeliyiz ki çelişki asla yoktur
ancak çelişki gibi gördüğümüz bulunduğumuz yerdeki konumumuzdan olur fakat bir
ileri safhada bunlar yok olur gider.
Aşk yolculuğunu ancak gerçekten âşık olanlar
başarabilirler, merakını gidermek isteyenler ise hayal âleminde yolculuk
ederler fakat sevgiliyi elde edişleri yoktur.
*
RAVLİ