2360- Gül gibi, gül renkli elbiselerle dışarıya
çıkalım, deli divane olalım, deli divane;
Ne
çıkar uykudan, ne çıkar yiyip içmeden?
Ey
padişah Salâhandin (Mevlana Hazretlerinin sohbet
arkadaşı, şeyh), şu surete bırakma, gitme bu âlemden de meleklere bir
göster, insanda neler var.
Sema’dan
sonra dersin, o coşkunluklar ne olur, o taşkınlıklar nereye gider?
Sanki
hiçbir şey olmamış yahut da olanlar olmuş, hepsi de yok olup gitmiş.
İnkâr
etme, Musa’nın sopasına bak.
Bir
an sopaydı, bir an geldi, ejderha oldu.
Beden
de ejderhaya benzer, dudaklarını yummuştur.
Hâlbuki
o, bir âlemi yutmuştur da sonra gene sopa haline gelmiştir.
Yumurtaya
benzer bir inci coştu, eridi, deniz doldu.
Deniz
köpürdü, köpüğünden yer oldu, buğusundan gök.
Gerçekten
de, gizli bir atlı, padişahlık elbisesine bürünmüştür, her an saldırır, gelir,
sonra gene aslına dönüp gider.
Bizden
gizlenir amma yok demeyesin diye bir başka âleme gitmiştir de göze görünmez
olmuştur.
(Göze görünmez olur ki bizim kendi gönül gözü ile can
aynasında aramamız için)
(Yani dışarıda değil, kendi gönlümüzde kendimizde bulmak için
görünmez olmuştur.)
Her
hal, beden yayındaki oka benzer;
Yaydan
çıktı mı hedefe yüz tutar.
Sedef,
kıyıda bir katre kapıp yok olur amma işi bilen dalgıç, o katreyi gene denizde
arar.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1. İnsanda büyük âlemlerin gizli olarak olduğunu,
zaman-zaman da âlemleri gösterdiğini öğrendik.
2. Dünyanın oyalayıcı işlerinden uzaklaşıp sıra dışı bir
insan olmamız, Tanrının hak şarabında sarhoş olmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Allah
tarafından sayısız güçlerle donandığımızı, bu donanımdan haberli olmamız,
bilmemiz, uygun kullanmak yetkisine sahip olamak için Hazreti Mevlana’nın
önerdiği aşk yolunda gitmemiz gerektiğini öğrendik, anladık
*
RAVLİ