17 Mart 2015 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2250 İNCİ BEYİT

2250-  Aşkın geldi de düşünce, onun huzurunda ölüverdi;
Senin aşkın çin-seher (Alaca karanlık), düşünceyse yalancı sabah.

Ey akıl!
Hayran (Çok beğenen) ol, ne vuslat (Kavuşma, buluşma) ara, ne hicran (Ayrılık);
Gaip olmayanla (Hazır olmayanla) nasıl olur da buluşmak istenir?

Can nedir?
Yokluk, ihtiyaç;
Senden başka can bağışlayan kim ey hacetler kıblesi (Sıkıntılı durumda yardım etmesi beklenilen), ey istekler sevgilisi?

İşte kıyamet geldi çattı, işte alametlerinden biri:
Güneşin batılardan doğdu.

Ey çekişi üstün, ürküp kaçanları mihnete (Sıkıntılara) uğrayanları o can çekişlerinden bir çekişle çek kendine.

Çek de şu iki göz, Tanrı sabahının ışıdığını, istek ağının yırtıldığını, isteyenin istenilen olduğunu görsün.

Aşkla istek nedir?
Tecelli aynası (Tanrı’nın insanlarda veya doğada görünmesi).
Nefisle haset nedir (Kendisinde olmayanı başkasında gördüğü zaman kıskanma)?
Ayıplar aynası (İnsanı utanacak durumda gösteren kusur, eksiklik).

Nerde yeşillik bülbülü?
Ona öyle sözler söyleyeyim ki ağızlara düşmemiş (Sözler) olsun, hiçbir kâtibin eli yazmamış bulunsun o sözleri.

O sözler nu suret nakışlarına aittir, ne sâf şeylere, ne bulanık şeylere;
Ne geçmişe dairdir, ne hale, ne zahitliğe aittir, ne mertebelere.

Aklım yerinden gitti, kalanını sen buyur ey kapısından kimsenin ümidine ulaşmadan, mahrum olarak dönmediği zat.

                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Alaca karanlık: Güneş doğmadan önceki veya battıktan hemen sonraki aydınlık, yarı karanlık, akşam karanlığı,
Neler öğrendik:
1.    Aşk geldiği zaman düşüncenin tamamen gittiğini öğrendik.
2.    Dili ile aşığım diyen, düşüncelerle hareket eden kişinin yalancı olduğunu öğrendik.   
3.    Âşık kişinin sevdiğini beğenmesi, sevdiğine kavuşmak ve buluşmak isteyen olması gerektiğini öğrendik.
4.    Âşık kişinin sevdiğine yokluk ve ihtiyaç duyduğunu öğrendik.
5.    Gerçek sevgide mıknatısın demiri çektiği gibi doğal bir çekiş olduğunu öğrendik.
6.    Âşık olan kişinin sevdiğini gönül aynasında gördüğünü ve nefsinin isteklerinden oluşan ayıpları barındırmadığını öğrendik.
7.    Biz sevdiğimizi isteyen olarak görünsek de sevdiğimizin de bizi istediği kişi olacağımızı öğrendik.
                        *           
İşte böyle yaren,
Hazreti Mevlana’nın sözlerinin başka bir kişiden alıntı olmadığını, taze ve çok özel manaya ait sözler olduğunu öğrendik, anladık.

Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerine âşık olmasında ayıplanma gerektirecek bir şey olmadığını,  Allah nurunu Şems Hazretlerinde gösterdiğini, başka türlü anlamanın, söylemenin yanlış olduğunu öğrendik, anladık.
                                 *  

RAVLİ

Popüler Yayınlar