27 Mart 2015 Cuma

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2350 İNCİ BEYİT

2350-  (Mevlana Hazretlerinin kendisiyle konuşması)
Sus ki bir aziz ömrü fesahatle (Doğru ve düzgün söyleyiş, açık ve güzel ifadelerle) tükettin, bir müddet de susanların bahçesinde yapayalnız dolaşman gerek.

Ey Tanrı güneşi Tebrizli Şems, beni söze sen çektin, sen söylettin beni;
İki günceğiz de sükût âleminde (Ses, kelime, ağız, dil, kulak olmadan duyuş ve söyleyiş yerinde) nefes almak (Yaşamak) lazım.

Zaten lütuftan (İyilikten), tatlılıktan başka ne gelir şekerden;
Ay, göğü ışıtmaktan başka ne yapabilir?

Gül bahçesinde, gönül çeken güzelim renklerden başka ne olabilir;
Taze daldan yapraktan, çiçekten başka ne bitebilir?

Müşteri yıldızından(Jüpiter) kutlu talihten başka ne bulabilirsin;
(Müşteri yıldızı: Dil ve ilim, hilim (Yavaşlık, yumuşaklık) ve hayâ (Terbiyeli Allah korkusu olan), cömertlik ve alçak gönüllülük, akıl ve iffet (Cinsel konularda ahlaka bağlı), güzel ve manalı konuşma hususundaki cehd (Azimli, fedakâr) ve gayreti tespit edilmiştir.)
Altın madeninde apaydın altından başka ne bulunur?

O ışıtan, o parıl-parıl parlayan güneş lale (Kırmızı taşa) ne bağışlar?
Abıhayattan (Ölümsüzlükten) ciğer ne hale gelir?

Güzelliği yaratan güzeli görünce göz ne olur?
Allah için bak da bakışın ne hale gelir, bir anla.

Biz kendimizi coşkunluğa, sarhoşluğa, güzele tapmaya vermişiz;
Artık yaşadıkça ne gelir bizden, başka ne yapabiliriz biz?

Bizden bir apaçık varlık kaldı, ercesine davran saki, sun o kızıl şarabı, bundan daha kısa söz mü olur?

Sarhoşsun, daha da sarhoş ol, ne altın kalsın, ne üstün;
Geç kendinden, hiçbir şeyden haberin olmasın, zaten haberden ne çıkar ki?
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretleri ile olan dostluğundan sonra halka söylemeye başladığını bu sayede de bizlere yol gösterip yolumuzu aydınlattığını, sahip çıkıp koruyup gözettiğini öğrendik.
2.    Her varlığın kendi güzelliğini ve özelliğini sergilediğini öğrendik.
3.    Güzel ve güzelliği görmekle bu kadar etkilenip zevk duyan kişinin elbette ki bu güzel ve güzelliği yaratanı görünce deli divane, sarhoş olmasının, coşmasının ve coşkun davranışlarda bulunmasının doğal bir tepki olduğunu öğrendik.
4.    Sarhoş olmanın, daha da sarhoş olup kendimizden geçmemiz gerektiğini öğrendik.
                                 *   
İşte böyle yaren,
Mevlevilikte ilerleme sağlanınca ağzına, diline, nefesine gerek duymadan düşüncenle kime ne söyleyeceksen sözlersin, sana kim ne söylemek istiyorsa o söylemeden önce, ses olmadan, kulağın devreye girmeden duyar ve anlarsın.

Bu aşamada konuşmak istediğin ister bu dünyada yaşayan olsun, ister ahrete gitmiş olsun bakış ile iletişim sağlar ve öğrenmek istediğini sorarsın veya sana bir şey öğretmek istediklerinde bu yolla algılarsın.

Sır ve sırrın sırrı olan söz ve konuların Hak eri olmadan olmadıkça açıklanmaz ve öğretilmez.

Hazreti Mevlana, Şems Hazretleri sayısız sırları bize öğretmişlerdir fakat sırrın sırrı olan konuları ancak uygun olup olgunluğa ulaşma arasında bize hiç kimsenin ve yaratılan hiçbir varlığın duyamayacağı şekilde açıklandığını öğrendik, anladık.
                                 *  

RAVLİ

Popüler Yayınlar