24 Mart 2015 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2320 İNCİ BEYİT

2320-  Sarhoşlar testiler kırdılar, küp diplerine oturdular (Kendinden geçip dünyalık işleri unuttular),
Yarabbi!
Ne çeşit şarap içtiler, ne biçim meze yediler?

Denizin balığa hiçbir ihtiyacı yoktur, çünkü denize karşı balık, adi bir yaratıktır.

Uçsuz bucaksız denizde balık bulamazsın a canım benim, fakat Tanrı’nın sonsuz denizinde pek çok balık vardır.

Deniz dadıya benzer, balık da süt emer çocuğa;
Aciz çocuk daima süt için ağlar durur.

Bütün bu hiçbir şeye aldırış etmemesiyle beraber eğer denizin balığa bir meyli, bir sevgisi olursa, bu büyük bir lütuftur (İyilik), büyük bir keremdir (Soyluluğun, büyüklüğün, ululuğun, asaletin bağışıdır).

Bir balık var ki deniz onu istemekte;
Kim o balığı bilir, anlarsa yüceliği yüzünden ayakları esîrin (Bütün kâinatı kaplamış latif madde. Elektrik, ışık ve hararetin yayılmasına vasıta olan madde) de üstüne basar.

Deniz, hiç kimsenin işine aldırış etmez, ancak o balık bir işarette bulunur, bir buyruk verirse onu dinler, onun sözüne uyar.

Büyük bir inayete mazhar olan (İyiliğe kavuşan) o balık sanki padişahtır da o uçsuz, bucaksız deniz veziri.

Birisi cüret eder (Düşüncesizce, saygıyı aşan davranışta bulunursa) de ona balık adını takarsa denizin her katresi (Damla), onu kahretmek için bir ok kesilir.

Ne vaktedek remizlerle (Gizli ve kapalı söyleme, işaret etme ile anlatımla) konuşacaksın, remizlerin şaşırtıyor insanı, daha aydın anlat, daha açık söyle de gönül gözü görsün, gördüğünü de anlasın.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı şarabının sıra dışı davranışlar yaptırdığını öğrendik.
2.    Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını, yarattıklarının ona ihtiyacı olduğunu öğrendik.
3.    Hayat verenin ve hayatın devamını sağlayanın bakıcılığı üslendiğini, bundan yararlananın ise ağlayışla ihtiyacını karşıladığını öğrendik.
4.    Hayat verenin hayat verdiğine sevgisi olmasının büyüklüğünden yaptığı iyilik olduğunu öğrendik, anladık.
5.    Kim Allah’ın sevdiği ve istediği insanı bilip anlarsa yücelere çıkmak için olanak bulacağını öğrendik.
6.    Genelde Allah kimsenin işine karışmadığını, fakat sevdiği ve istediği kişilerin isteklerini kendi isteği olarak kabul edip yerine getirdiğini öğrendik.
7.    Allah’ın sevdiği ve istediği kişileri küçültmeye çalışanları var olan her zerrenin onu ezip perişan edeceğini öğrendik.
                        *   
İşte böyle yaren,
Hazreti Mevlana kavramsal anlayışa hitap ettiğinden anlatımları zorunlu olarak kişi, olay ve varlıkların özelliklerine işaret ederek daha anlaşılır kıldığını öğrendik, anladık.
RAVLİ TANRI ŞARABI
RAVLİ KAVRAMLARLA ÖĞRETİ yazarak Googleden veya bu blogdan ara yerinden okumalısın.
                                 *  

RAVLİ

Popüler Yayınlar