2320- Sarhoşlar testiler kırdılar, küp diplerine
oturdular (Kendinden geçip dünyalık işleri unuttular),
Yarabbi!
Ne
çeşit şarap içtiler, ne biçim meze yediler?
Denizin
balığa hiçbir ihtiyacı yoktur, çünkü denize karşı balık, adi bir yaratıktır.
Uçsuz
bucaksız denizde balık bulamazsın a canım benim, fakat Tanrı’nın sonsuz
denizinde pek çok balık vardır.
Deniz
dadıya benzer, balık da süt emer çocuğa;
Aciz
çocuk daima süt için ağlar durur.
Bütün
bu hiçbir şeye aldırış etmemesiyle beraber eğer denizin balığa bir meyli, bir
sevgisi olursa, bu büyük bir lütuftur (İyilik),
büyük bir keremdir (Soyluluğun, büyüklüğün, ululuğun,
asaletin bağışıdır).
Bir
balık var ki deniz onu istemekte;
Kim
o balığı bilir, anlarsa yüceliği yüzünden ayakları esîrin (Bütün kâinatı kaplamış latif madde. Elektrik, ışık ve
hararetin yayılmasına vasıta olan madde) de üstüne basar.
Deniz,
hiç kimsenin işine aldırış etmez, ancak o balık bir işarette bulunur, bir
buyruk verirse onu dinler, onun sözüne uyar.
Büyük
bir inayete mazhar olan (İyiliğe kavuşan) o
balık sanki padişahtır da o uçsuz, bucaksız deniz veziri.
Birisi
cüret eder (Düşüncesizce, saygıyı aşan davranışta
bulunursa) de ona balık adını takarsa denizin her katresi (Damla), onu kahretmek için bir ok kesilir.
Ne
vaktedek remizlerle (Gizli ve kapalı söyleme, işaret
etme ile anlatımla) konuşacaksın, remizlerin şaşırtıyor insanı, daha
aydın anlat, daha açık söyle de gönül gözü görsün, gördüğünü de anlasın.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Tanrı şarabının
sıra dışı davranışlar yaptırdığını öğrendik.
2.
Allah’ın hiçbir
şeye ihtiyacı olmadığını, yarattıklarının ona ihtiyacı olduğunu öğrendik.
3.
Hayat verenin ve
hayatın devamını sağlayanın bakıcılığı üslendiğini, bundan yararlananın ise
ağlayışla ihtiyacını karşıladığını öğrendik.
4.
Hayat verenin
hayat verdiğine sevgisi olmasının büyüklüğünden yaptığı iyilik olduğunu öğrendik,
anladık.
5.
Kim Allah’ın
sevdiği ve istediği insanı bilip anlarsa yücelere çıkmak için olanak bulacağını
öğrendik.
6.
Genelde Allah
kimsenin işine karışmadığını, fakat sevdiği ve istediği kişilerin isteklerini
kendi isteği olarak kabul edip yerine getirdiğini öğrendik.
7.
Allah’ın sevdiği
ve istediği kişileri küçültmeye çalışanları var olan her zerrenin onu ezip
perişan edeceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Hazreti
Mevlana kavramsal anlayışa hitap ettiğinden anlatımları zorunlu olarak kişi,
olay ve varlıkların özelliklerine işaret ederek daha anlaşılır kıldığını
öğrendik, anladık.
RAVLİ TANRI ŞARABI
RAVLİ KAVRAMLARLA ÖĞRETİ yazarak Googleden veya bu blogdan ara
yerinden okumalısın.
*
RAVLİ