19 Mart 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2270 İNCİ BEYİT

2270-  Bizden selam söyle de, de ki:
Ey sevgilinin canına can olan (Allah), acı zayıflara, aşkın pek amansız (Acımasız, cana kıyıcı, hoş görüsüz, gaddar, zalim).

Bahar sen olunca dünya nasıl olur da yeşermez, güzelleşmez?
Aslan bekçilik edince nasıl olur da eminlik (İnanan, güvenen) olmaz?

Gönül kapısını vurunca daha içeri girmeden can, korkusundan anladı ki o merhametli (Acıyarak, esirgeyerek seven) sevgilidir gelen.

*Elini tutup çeken, seni yaratandır;
Sana can yoldaşı olan o sahip-kırandır o.

(Sahip-kıran: İki yıldızın aynı dereceye gelmesine denir.
Güneşle Zühre bir dereceye gelir ve tam o anda bir padişah tatta geçerse bu padişaha “Sahip-kıran” denilirdi.
Sahip-kıran olan padişah, sağ yanına iki, sol yanına da iki kılıç takardı)

O, öylesine bir aydır, öylesine bir güneştir ki tutulmaz;
Öylesine bir şaraptır ki sersemlik vermez insana, ziyansız (Zarar ettirmeyen) bir kârdır (Yarar, fayda, kazanç) o.

O ulu padişah, öylesine kutlu bir meclis kurdu ki mum da bedava (Herhangi bir bedel ödemeden) bugün, şarap da, güzel de.

Halk sarhoşluk olunca pehlivan geçinen kişinin mayası (Yaradılışı, öz niteliği) meydana çıktı, acizler (Güçsüzler) de anladılar artık.

Seher yeli (Gün doğumundaki esinti) delâlet (Kılavuzluk) etti de gül tikenden ayrıldı (Görünür oldu), yağmur da bahçedeki otları sınamada.

Sus da harfsiz, dilsiz, o söylesin (Anlayış meydana çıksın);
Zaten dil, o dilse bu dillerin ne değeri kalır ki!

“Kimdir kapıdaki” dedi.
“Kul et”  (Sevgiyle bağla) dedim, kölen (Hizmet edenin) olayım senin.

“ Ne işin var” dedi.
“A ay yüzlüm” dedim sana selam vermek isterim.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’ın ilk bakışta acımasız gaddar olduğu fikrine kapıldığımızı, aslında seven, koruyan, yardım eden, dileklerimizi ve ihtiyaçlarımızı veren olduğunu öğrendik.
2.    Bizde Allah fikri belirdiği ve merakı uyandığında aslında Allah’ın bize “ Yaklaş” mesajı verdiğini öğrendik.
3.    Allah’ın verdiklerinde aydınlık, zevkten sarhoşluk, zararsız ziyansız kazanımlar olduğunu öğrendik.
4.    Allah kişiye aydınlık verince, perdeyi açınca iyi-kötü, faydalı-zararlı, geçici ve kalıcı her ne varsa görebileceğini, doğru seçimler yapabileceğini öğrendik.
5.    Söz olayları ve varlıkları anlatmaya yetmediğini, gönül gözüyle bakmayı, Allah’tan bu gözleri istememiz ve dilememiz gerektiğini öğrendik.
                        *                     
İşte böyle yaren,
Olgun kişiler Allah’a selam vermek, hizmetinde olduklarını bildirmek için kapısına giderler.
                                 *  

RAVLİ

Popüler Yayınlar