Terk-i hışm-u şehvet-u hırs âveri
Hest merdi-vü reg-i Peygamberi
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 4026 inci beyit açıklaması)
“
Hışmı (Öfke, hiddet, gazap, kızgınlık), şehveti (Bir şeye aşırı istek) ve hırsı (Aç gözlülüğü, doymazlığı, azgınlığı) terk etmek erliktir
(Yiğitlik, kahramanlık, mertlik), Peygamberlik
damarıdır.”
Bu
vasıfları (Özellikleri) terk eden Hak eridir,
Peygamberlerle cinsiyeti vardır.
Peygamberler,
kötü vasıflardan (Nitelikleri) temizlenmişlerdir.
Nefislerinin
heva ve hevesini (Zevk ve şehvetler, boş ve geçici
işleri) yok etmişlerdir.
Nefisleriyle
(Öz varlığıyla, kendisiyle, canı ile), şeytanla
savaştılar.
Allah
yolunda çok savaştılar.
İşleri
kâfirlerle (Muhammed dinine inanmayanlarla) harp
etmek ve dalâleti def’ (Kararsızlığı, şaşkınlığı
uzaklaştırmak) eylemekti.
Zahmet
çekmekten korkmamaları akıbet (İleri görüşle)
Hakkın visaline ereceklerine (Kavuşup buluşacaklarını)
olan kuvvetli ümitlerindendir.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik:
1. Eşek şehvetini terk edeni Cenab-ı Hak beylerin beyi
özelliklerine sahip edeceğini öğrendik.
2. Hak’tan uzak bir diri olmaktansa, onun baktığı bir ölü
olmanın daha iyi olacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Hırs
ve şehvet vaktinde insanın gönlündeki lambanın gizlendiğini, doğruyu aydınlıkta
görmenin imkânı kalmayacağını öğrendik, anladık.
Her
yaptığımızın bir karşılığı bulacağını, suçun cezalandırılacağını, bir deneyim
yaşadıktan sonra yine aynı şeyi tekrar denemenin yersiz bir davranış olduğunu
öğrendik, anladık.
Her
yaptığımızın bir karşılığı olduğunu, ne ekersek onu biçeceğimizi, işin başında
aynı karşılığı alacağımızı baştan düşünerek yapmamız gerektiğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ