Ger şudd-i atşân-i bahr-ı mânevi
Fürce-i kün der cezire-i Mesnevi.
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 67 inci beyit açıklaması)
“
Mana denizine susadınsa Mesnevi adasından o denize doğru bir ark aç!”
Berrak
su Mesnevi adasıdır.
Bu
susuzlar ise onu görmüyorlar, dedi-kodu ile uğraşıyorlar.
Mesnevi
cennetler bağıdır.
Cennetin
dört ırmağı orada akmaktadır.
Yaradılışın,
aslın cehennemdense, cennet bağın nasıl nasip olur?
Himmetsiz
(Kalp isteği ile çalışmayanların) kimselerin
maksatları, istekleri yalnız dünyanın birkaç günlük izzet ve ikbalinden
ibarettir.
Nerde
o yüce himmetli (Kalp isteği ile gösterilen ciddi
çalışma) zat ki, onun muradı, sırf Allah’a kavuşmaktır.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik:
1. Maddeden kurtulup mana âlemini tanımak, yararlanmak
isteyenlerin Mesnevi’den yararlanması gerektiğini öğrendik.
2. Manevi âleme adım atanların sözün tesirinden ileriye
geçerek, düşünceye, kavramaya, anlamaya, anlamı bulmaya yöneleceğini öğrendik.
3. Manevi sözün, bu sözü söyleyenin, bu sözü dinleyenin
sonuçta can olacaklarını öğrendik.
4. Ruh âleminde bekleyen mananın da rütbece birbirinden
farklı ve devamlı üç makamı olduğunu öğrendik.
5. Mananın sözdeki makamı,
biçime bürünerek şekil almış makamı, suretten
kaçmış makamı olduğunu öğrendik.
6. Toplum içinde anlayışın, karayışın, akıl erdirmenin pek
az ve çürük olduğundan az söz etmemiz gerektiğini öğrendik.
7. Söz kargaşasında uyanık olup özü kaçırmamamız
gerektiğini öğrendik.
8. İşlerinin sebeplere bağlandığını fakat sebepsiz olan
çok şeyin olduğunu öğrendik.
9. Cenab-ı Hakkın nuru kendini gösterince aklın hükmünün
kalmayacağını öğrendik.
* İşte
böyle yaren,
Hazreti
Mevlana varken körlük edip alçakları kendimize örnek almamamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
Söz
ne denli sağlam olsa, dosttan gelse de bir kulaktan girip diğer kulaktan
çıktığını, ancak göklerin anahtarına sahip dosttan özel bir anahtar verilmiş
olanın sözü tesir eder.
Can
da sevgili olarak bildiğine aşırı sevgi ve saygı gösterince, ebedi ömre
ulaşacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ