Cevherest insan-u çarh ora araz
Cümle fer-ü pâye end-u garaz
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 3575 inci beyit açıklaması)
“
İnsan cevherdir (Özdür, esastır), gök ona
arazdır (Belirtisidir).
Her
şey fer’idir (Esasa ait olmayan), ârızı (İşaret edilen, iz, işaret edilen) bir haldir.
Her
şeyden maksat odur.”
İnsan,
zât-i kadim (Hürmete lâyık olan öz, asıl) olan
Tanrı’nın görünüş yeridir, beka (Kalıcılık) denizinin
incisidir.
İnsan
aşk sırlarının hazinesidir.
İnsan,
aşk nurlarının doğuş yeridir.
Nişansız
Hakkın aşk sırları ondan göründü.
Lâmekân
(Belli bir adresi olmayan) padişahı (Tanrı) onda gizlidir.
Hayat,
aşkın feyziyle (Manevi haz, mutluluk, iç huzuru)
icat edildi.
Kâinat
aşk denizinin bir köpüğüdür.
Bütün
varlıklar ondandır.
Âlemde
aşktan mest (Sarhoş olup kendinden geçme) olmayan
hiç kimse yoktur.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik:
1. Cenab-ı Hakkın sanatını göstererek birbirine zıt olanı
birleştirdiğini, bedeni ve ruhu birleştirerek tesirli iş yapar duruma soktuğunu
öğrendik.
2. Cenab-ı Hakkın yalvarış ve ısrara bağlı olarak sayısız
birleşmelerin, oluşumları meydana getirdiğini öğrendik.
3. İnsana akıl, fikir ve tedbirler hizmetine
verildiğinden çok değerli olduğunu öğrendik.
4. Pak ruhun vatanının İlliyyin (En
yüksek ve kutsal tabaka) olduğunu, kurdun yeriyse gübre olduğunu
öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Dar gönüllü olanlar, ferahlayamayanlar:
1. Kararsız olanlar.
2. Zorluğun karşılığında zorluk satın alanlar.
3. Aydınlığı bulamayanlar.
4. Kendi eksikliğini bulamayanlar.
5. Gösteriş için davrananlar.
6. Doğru yolu göstereni, yönlendireni bulamayanlar.
7. Yararsız işler yapanlar.
8. Çaresizliği kendine çare edinmişler.
9. Kendi kurduğu dünyada yaşayanlar.
10.
Aklını kirli
bilgilerden kurtaramayanlar.
11.
Yaptığından ödül
bekleyip alamayan şikâyetçiler.
12.
Yol almışları,
ilerlemişleri kıskananlar.
13.
Kendi kafasına
göre iş yapanlar.
Kim
ki rengin ve kokunun peşine düşmüş ve yüceltmişse, kendini bunlara sevgiyle
bağlamışsa, bu kişi devamlı ibadet eden biri bile olsa dar gönüllü olacağını
Hazreti Mevlana’dan öğrendik.
*
Üzüntü
oluştuğu zaman Cenab-ı Hakkın bize verdiklerini düşünerek sakinleşmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
Bulanıklık
gidene kadar sabredip bu üzüntüden sonra sabrın
karşılığı olarak verilecek ödülü beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
Af
ederek karşılığında affedilme ümidinde olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Üzüntüye
kendini teslim edenin, Cenab-ı Haktan ümidini kesmeyenlerin ferahlayacaklarını
öğrendik, anladık.
Bir
derdimizin olmasını, diğer dertlerin aşağı atıp düşürmek için aşkı öğrenmemiz
ve yaşamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ