Her ki pâyendân-ı vey şud vasl-ı yâr
O çitersed ez şikest ü feâr zar
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 4060 inci beyit açıklaması)
“
Kimin payandası (Desteği) yârin vuslatı (Sevgili ile buluşmak, kavuşmak) olursa o kimse
kırılmaktan, savaşmaktan neden korkacak.”
Müminlerde
peygamberler damarı vardır.
Onun
için Tanrı yolunda çalışırlar.
Müminlerin
de peygamberler gibi din yolunda nefisle, şeytanla cenkleri (Savaşları) vardır, kin (Gizli
düşmanlık) beslerler.
Ey
mümin gel!
Peygamberler
gibi din yolunda çalış.
Sende
eğer Peygamberlik damarı varsa şehvetten, nefsin heva ve hevesinden (Boş ve geçici zevklerinden) kurtulmuşsundur.
Dostun
güzelliğini görmek arzusu varsa renge, nakşa, deriye bağlanıp kalamazsın.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik:
1. İyi bir sonuca, ödüle varmak isteyenin bu uğurda elinde
olanları bu yolda harcamaktan çekinmeyeceğini öğrendik.
2. Araçların amaca ulaştırmak için olduğunu, araçlara
bağlanıp kalmanın yetersizlik olduğunu öğrendik.
3. Görünüşe aldanıp kanmamak gerektiğini, manayı avlamaya
çalışmak gerektiğini öğrendik.
4. Ariflerin (Çok anlayışlı ve
sezgili kimselerin) başlangıçta işin sonucu gördüklerinden ümit ve korku
tesiri içinde olmadıklarını öğrendik.
5. Ariflerin önce korku ve ümit içinde olduklarını fakat
Tanrı takdirinin önceliğinden haberdar olunca korkudan kurtulduklarını,
ümitlerinin ebedi olarak kaldığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Allah
ile birlik olma ruhunu taşıyanın, Allah’tan destek alanın cesur olacağını,
korkulardan emin olacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ