21 Nisan 2014 Pazartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 496

Her ki pâyendân-ı vey şud vasl-ı yâr
O çitersed ez şikest ü feâr zar
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 4060 inci beyit açıklaması)

“ Kimin payandası (Desteği) yârin vuslatı (Sevgili ile buluşmak, kavuşmak) olursa o kimse kırılmaktan, savaşmaktan neden korkacak.”

Müminlerde peygamberler damarı vardır.
Onun için Tanrı yolunda çalışırlar.

Müminlerin de peygamberler gibi din yolunda nefisle, şeytanla cenkleri (Savaşları) vardır, kin (Gizli düşmanlık) beslerler.

Ey mümin gel!
Peygamberler gibi din yolunda çalış.

Sende eğer Peygamberlik damarı varsa şehvetten, nefsin heva ve hevesinden (Boş ve geçici zevklerinden) kurtulmuşsundur.

Dostun güzelliğini görmek arzusu varsa renge, nakşa, deriye bağlanıp kalamazsın.

                                            ***
 GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                                           ***
Neler öğrendik:
1.    İyi bir sonuca, ödüle varmak isteyenin bu uğurda elinde olanları bu yolda harcamaktan çekinmeyeceğini öğrendik.
2.    Araçların amaca ulaştırmak için olduğunu, araçlara bağlanıp kalmanın yetersizlik olduğunu öğrendik.
3.    Görünüşe aldanıp kanmamak gerektiğini, manayı avlamaya çalışmak gerektiğini öğrendik.
4.    Ariflerin (Çok anlayışlı ve sezgili kimselerin) başlangıçta işin sonucu gördüklerinden ümit ve korku tesiri içinde olmadıklarını öğrendik.
5.    Ariflerin önce korku ve ümit içinde olduklarını fakat Tanrı takdirinin önceliğinden haberdar olunca korkudan kurtulduklarını, ümitlerinin ebedi olarak kaldığını öğrendik.
                                  *                                                                                               İşte böyle yaren,
Allah ile birlik olma ruhunu taşıyanın, Allah’tan destek alanın cesur olacağını, korkulardan emin olacağını öğrendik, anladık.
                                             *

RAVLİ

Popüler Yayınlar