Ey ki der mani zi hamûş teri
Guft, horda çend çûyi müşteri.
(Hazreti
Mevlana, Mesnevi 5.inci cilt 3190 inci beyit açıklaması)
“
Sen manada geceden de daha sükûttasın (Suskun),
daha sessizsin.
Böyle
olduğu halde sözlerine niceye dek müşteri arayıp duracaksın.”
Senin
sözlerine müşteri olan da senin gibi Haktan gafildir (Habersiz).
O
da rütbe ve mansıp (Makam) için ders okur.
Senin
gibi iyi bir bilgin olmak için tulum gibi kendini varlık rüzgârıyla doldurur.
Bir
ilim ki mansıp (Makam) için elde edilir; o ilim,
havadır.
Hâlbuki
sen onunla tulumunu doldurur, sevinirsin.
Fakat
sonunda ecel yarası bu tulumu havadan boş bırakır, senin çalışmaların da boşa
gider.
Aşağılık
kimselere ilim ve hüner öğretmek, tıpkı altın suyu ile taşı yaldızlamaya
benzer.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev:
Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap
ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
***
Neler
öğrendik:
1. Eğri hayatı olanın da sözünün eğri olacağını, doğru
gideninse mutluluğunun gittikçe güçleneceğini öğrendik.
2. Doğru olanın mutlu olacağını, zulmedenlerin de ret
olunacağını öğrendik.
3. İyilik ile kötülüğün arasında fark olduğu gibi kötüyle
çok kötü arasında fark olacağını öğrendik.
4. Terbiyeli olmanın Allah’ın kula verdiği bir bağış
olduğunu öğrendik.
5. Çalışmaları Hakkın takdir ettiğini, insanların takdir
etmediğini öğrendik.
6. İftira edenlerin iftiralarına insanların hemen
inandıklarını, bu yüzden iftira edenlere dostluk göstermenin yanlış olduğunu
öğrendik.
7. Allah’tan korkanın her an değerinin artacağını,
eminlik makamına yükseleceklerini öğrendik.
8. Emin olan kişinin sözünde durduğunu ve her türlü
makamın sıradan biri olsa bile böyle insana verileceğini öğrendik.
9. Ercesine tövbe edip doğru yola girenin, dostluğu ve
sadakati içten olanın kurtuluşa erdiğini, yüz yıllık ibadetten daha makbul iş
yaptığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Yaptığımız
güzel işlerin müşterisinin Allah olduğunu, değerinin bin katı karşılık
verdiğini öğrendik, anladık.
Hakkımızda
ne kadar iyi söylense de inananın çıkmayacağını, fakat hakkımızda kötü bir şey
söylense hemen inanılacağını, en yakın dostumuzun bile bu iftiraya kolayca
inanabileceğini öğrendik, anladık.
Bu
gerçeği bilenin suskunlaştığını, insanlara doğru yola getirmek için güçsüz
olduğunun farkında olarak sustuğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ