Her feyiz (Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket) İllat-i Ulâ'nın (Birinci olarak bir şeyin olmasına veya belli bir halde bulunmasına yol açan, sebep olan şeyin) bir belirtisidir;
Görünen şekillerin hepsini de kabul eden Heyûlâ'dır (Korku verici, ürkütücü hayal, gösteriş ve iriliği olduğu halde hiçbir tesiri ve değeri olmayan şey).
Her parça-buçuk (Kısım-kısım, azar-azar, oradan-buradan parçalar), tümden-dir;
Fakat bütün tümün bulunduğu yerde parça buçukların meydana gelmesi de gerekmez.
***
ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982
***
Neler öğrendik;
Görünen verimliliğin, gürlüğü, bereketin görünmeyen sebebin bir belirtisi olduğunu gösterdiğini, sebep-sonuç ilişkisi olduğunu öğrendik.
Korkularımızın oluşturduğu hayallerdeki şekilleri gerçek kabul ederek tepki vermenin aklın hakikati olduğu gibi kabul edecek şekilde çalışmadığının göstergesi olduğunu öğrendik.
Her çok az olarak duyularımızla algıladıklarımızın bir bütünün parçası olduğunu bilmemiz gerektiğini öğrendik.
Her zaman küçük parçaların bir araya gelmesini beklememek gerektiğini, onun tümünden dağılmış parçalar olduğu gerçeğini kabul etmek gerektiğini öğrendik.
Allah'ın kainatı zorunlu sebep-sonuç ilişkisi düzeninde yaratıp yönettiğini kabul ederek baktığımızda yaratılış ve yok oluş hakikatini anlama yoluna girileceğini öğrendik.
*
RAVLİ