(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
2210. Şu savaş haberi, gönül
birliğinin izi, eseri değil;
Vur boynunu (Yok et) şu haberin;
Ululuk şahnesi (Bekçisi) sensin.
Kavganın boynunu vur;
Vesveseyi kökünden sök, at.,
Özel şarabı (Tanrı şarabını) sun, Tanrı'nın
Hasbekisin (Padişahın yakınısın) sen.
Kadınlar bile Yusuf’ları görünce
ellerini doğradılar;
Kadınlardan da aşağı değiliz ya biz, yüzü güzel Yusuf’sun sen.
Dostun yüzünden haberdar olmak,
fakat elinden, ayağından haberi bile olmamak...
İşte değerli haber bu;
Çünkü ustasın sen.
O gizli şarapla (Tanrı şarabını) doldur kadehi de ağızsız içelim;
İçelim de şu dünya, gene senin kimya (Üstün özellikler taşıyan çok değerli biri) olduğunu bilsin, anlasın.
Tanrı’nın o yıllanmış şarabını, o
Elest gününe (Allah’ın insanları yaratılış başlangıcına
götürmeye) kılavuz olan o peygamberlere sunulan şarabı sun...
Peygamberlerin mirascısısın sen.
Kum bile suya kandı da hey
gidi-hey...
Ben kanmadım-gitti;
Ağır, yüce yayıma değer bir kiriş yok şu dünyada vesselam.
Deniz, en değersiz şerbetim;
Dağ, en önemsiz lokmam.,
Ey Tanrım, bana bir yol aç, bir bildir bana;
Ne biçim timsahım ben?
Ecelden de (Ölüm halinde ağzı kuruyan kişiden) daha susuzum;
Acaba bir iri lokma bulabilir miyim diye cehennem gibi fırlanıp (Dışarı çıkmış) durmadayım.
Aşkın mizacına (Huy, yaradılış, tabiat, karakter), bulaşmadan (Yakınlık duymadan ilişki kurmadan), kavuşmadan başka
bir ilaç yok.,
Aşkın ağzına, senin avucundan başka bir avuç ot veremez.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;1
1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden savaş haberlerinin gönül birliğini bozduğu için yok etmesini istediğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinden kavgayı yok
etmesini istediğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinden yanlış ve yersiz düşünceden,
kötü ihtimalleri akla getirip tasalanmadan,
olmayacak bir şeyin olacağını sanma düşüncesinden
kurtulmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerini Çok güzel olduğunu, ona baktıkça kendinden geçmenin ustası
olduğunu öğrendik.
5.
Tanrı
şarabının ağızsız içildiğini, sarhoş olmadıkça Şems Hazretlerinin üstün
özellikleri taşıdığını göremeyeceğimizi öğrendik.
6.
Peygamberlere
Tanrı şarabı sunulduğunu, onlara yaradılış serüveninin gösterildiğini öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerinin Peygamberlerden varlık geldiğini öğrendik.
8.
Mevlana
hazretlerinin Allah’ın sanatının sonu olmadığını anlayınca ne sevgiye, ne
bilgiye doymadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşkın hastalık olduğunu, diğer bütün hastalıklardan iyi olduğunu, aşkı sözlerle yeterli öğrenip yaşamımıza katmamız için kişiliğimiz haline getirmemiz, iyice aşka bulaşmamız, aşık olacağımız Allah yakınına kavuşmamız, onu sevgili etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Vur boynunu (Yok et) şu haberin;
Ululuk şahnesi (Bekçisi) sensin.
Vesveseyi kökünden sök, at.,
Özel şarabı (Tanrı şarabını) sun, Tanrı'nın
Hasbekisin (Padişahın yakınısın) sen.
Kadınlardan da aşağı değiliz ya biz, yüzü güzel Yusuf’sun sen.
İşte değerli haber bu;
Çünkü ustasın sen.
İçelim de şu dünya, gene senin kimya (Üstün özellikler taşıyan çok değerli biri) olduğunu bilsin, anlasın.
Peygamberlerin mirascısısın sen.
Ben kanmadım-gitti;
Ağır, yüce yayıma değer bir kiriş yok şu dünyada vesselam.
Dağ, en önemsiz lokmam.,
Ey Tanrım, bana bir yol aç, bir bildir bana;
Ne biçim timsahım ben?
Acaba bir iri lokma bulabilir miyim diye cehennem gibi fırlanıp (Dışarı çıkmış) durmadayım.
Aşkın ağzına, senin avucundan başka bir avuç ot veremez.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;1
1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden savaş haberlerinin gönül birliğini bozduğu için yok etmesini istediğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Aşkın hastalık olduğunu, diğer bütün hastalıklardan iyi olduğunu, aşkı sözlerle yeterli öğrenip yaşamımıza katmamız için kişiliğimiz haline getirmemiz, iyice aşka bulaşmamız, aşık olacağımız Allah yakınına kavuşmamız, onu sevgili etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ