10 Haziran 2021 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2050 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretler Şems Hazretlerini anlatıyor)

2050. Kendinden çıkan (Ben ve ben merkezli düşünceden, davranıştan vazgeçen) , varlığından (Güvendiklerinden vaz) geçen, kendini yer (Tüketir) de geliştikçe gelişir...
Kan kesilen gümüş (Beyaz) bedenli güzel, kendi kucağından kendi meyvesini yer.

O kafirlik, dindarlık yanından geç de gel, bir gönül fırınına: 
Seyret de gör;
Aşıkların canları altın kesilmiş; 
Aşk da kuyumcu dükkanı.

Her şey feda olsun yoksulluğa; 
Yoksulluk, abadan (Kumaştan)-hırkadan (Giysiden) münezzehtir (Temizdir, uzaktır)..
Arştan yeredek ne varsa hepsi de yoksuluk yüzünden nura dönmüştür, nur olmuştur.

Elest meyhanesine (Allah'ın yarattıktan sonra "Elestü bi-rabbiküm-Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" dediği zaman, insanların yaratıldığı başlangıcına bak, Şemseddin'in kadehiyle sarhoş olmuş; Yüzlerce Tebriz'i su derdinden de kurtarmış, ateş derdinden de.

Cana canlar katan sâkıym (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişiyim), Allah için olsun, bir Kevser (Cennet şarabı) sun; 
Şu sarhoş başıma kızıl şarap (Şerab-ı kevser) kadehini dök-gitsin.

Lütuf (Büyüklüğünün gereği iyilik, yardım eden) denizi sensin, elinle gıdalandır beni., 
A Ay yüzlüm, İrembağı sensin, kucağıma bir meyve düşür.
A göklerden yeryüzüne inmiş melek: 
A "İçin" (Bakara suresi 60) sözüyle özümüze haberci olan güzel.

Şarap, şu başımda yelip yortmaya (Hızlı hareket etmeye) başladı mı attığım demir sökülür-gider; 
Altın gibi sararmış yüzüm, bir ateş parçası gibi kıpkızıl olur.

Bir put-hane kesilmiş gönlümde, her solukta bir put vardır ama senin yüzüne benzer güzel resim, yoktur da.

Meclise gir, şarap sun, ilkbaharın töresini kur a yüzü gül bahçesine benzeyen, a boyu fıstık ağacını. selviyi andıran (Düzgün vücutlu, uzun boylu) dilber.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN  
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
(Bakara suresi 60:Musa kavmi için su istemişti de biz ona: Deyneginle taşa vur demiştik, derhal taştan on iki kaynak fışkırdı.
Her bölük, içeceği kaynağı bildi. 
Allah’ın rızkından yeyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin, dedik)
Neler öğrendik;
Dünyada güvendiklerinden vazgeçen, ben ve benlik içeren söz ve davranışlardan vazgeçen kişinin bu kendini yok ediş sürecinde duygu, düşünce, gönül, can konularında gelişeceğini, kendi kendini yetiştirmeye başlayacağını öğrendik.

İnançlara ve inançsızlığa takılmadan sevgi, istek, düşünüş, anma, hatırlam gibi kalpte oluşan duyguların kaynağında konuları iyice öğrenip olgun duruma gelmek gerektiğini, bu olgunluğu kazanırken çok özel görüntüler görüleceğini, çok özel kişileri görebileceğimizi  öğrendik.

Uygunluktan olgunluğa geçince çok değerli kişileri ve onların değerli özelliklerini görebileceğimizi öğrendik.

Yoksul durumun sadece Allah’a muhtaç duruma gelmek olduğunu, kullara muhtaçlığın olmayacağını öğrendik.

Yoksulluğun giysiden kumaştan temiz işişkisinden uzak olduğunu öğrendik.
Sadece Allah’a muhtaç yoksul duruma ulaşanların nura dönüşeceklerini öğrendik.

Birlik meclisine Şems Hazretlerinin sunduğu Tanrı şarabıyla sarhoş olmakla dertlerden kurtulacaklarını öğrendik.

Mevlana Hazretlerinin Tanrı şarabıyla sarhoş olduğunu, sorhoşluğun sersemliğinden kurtulmak için Şems Hazretlerinden Tanrı şarabı istediğini öğrendik.

Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini yeryüzüne gelen melek gibi gördüğünü, hem haberler hem de besleyici gıdalar verdiğini öğrendik.
                             *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini Mevlevi topluluğunun içinde görmek istediğini, güzelliğini bu topluluğun görüp şahit olmasını istediğini öğrendik, anladık.
                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar