17 Haziran 2021 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2120 İNCİ BEYİT

 


(Mevlana Hazretler Hoca’yı anlatıyor)
 
2120. Herkesle gevezelik eder (Gelişigüzel, düzensiz konuşur) -durursun:
Bizeyse surat asarsın (Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermektesin), usanmış (Hoşlanmaz veya sıkılır durumda) görünürsün.,
Yürü be, aşıklık dininde pek büyük bir ahmacıksın (Anlayışsızlık, akılsızlık edersin) sen.
 
A havasına uymuş herzevekil (Kendisini ilgilendirmeyen işlere karışan (Kimse), saçma sapan, gereksiz konuşan (Kimse), ,
A Tanrı’dan usanmış kişi, sen kaân'ın (Hakan, hükümar) adamı
değilsin, bir Moğolcağızsın (Sıradan birisin) sen.
 
Kendi şarabınla kendin bir sarhoşcağız olmuşsun;
Gâh (Bazen) ekşiceğizsin (Uygunsuz, yakışıksız), gâh (Bazen) tatlıcağız (İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen)...
 
Hünerceğizinde (Beceri isteyen ustalık, beceriklilik) pek derinceğizlere dalmışsın diye nazcağızlar etmedesin, ululanmacıklara (Büyüklenmek isteğini) kendini vermişsin.
 
***Bir kütüphane (Kitap bilgisiyle dolu) bile olsan can bahçesini istemiyorsun, aramıyorsun...
Hocam, soycağızın-sopcağızın var ama temelcegizlerin (En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz) yok.
 
Yürü, bakıra benzeyen varlığını can kimyasına harca da altın gibi onun yüzünden yarım pulcağızın (Liranın) gamına (Üzüntüsüne) düşme.
 
Gönlümden dedim ki:
Niceye bir beden ehlinin (Ustasının) hayaline dalacağım?
Seninle oldun mu, her donmuş-buz kesmişten gönlüme bir elçiçeğiz geliyor.
 
Sen bir gulyabaniceğiz (İnsanın gördüğünü sandığı korkunç hayalet) bile olsan tek Tanrı'nın eşsiz ışığı, Tebriz'deki Şemseddin, gönül yolcularının yolunu emin etmiştir.
 
Temamiyle can olmasaydın yüzümü (Gerçek kimliğimi) gösterirdim sana...
Bir belirtim olsaydı belirtimi, izimin tozunu görürdün.
 
Gümüş (Beyaz) bedenli bir altınım;
la'l (Kırmızı taş) dudaklı bir inciyim (Derinden çıkmış mücevherim)...
Madenin içinde olmasaydım altın cevherini gösterirdim sana.
 
Lütfum (Büyüklüğümün gereği yaptığın iyilik, yardım) bırakmıyor seni;
Yoksa senin hevesine düşerdim de a şekerim benim, bütün zamanları sinek gibi kışalar (Kendimden uzaklaştırır)-giderdim ben.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Dinin âşk boyutunu bilmeyenin hocanın sıradan insanlarla gevezelik edip aşıklara surat astığını öğrendik.
2.    Dinin âşk boyutunu bilmeyenin hocanın aklını doğru kullanamayan kişi olduğunu öğrendik.
3.    Dinin âşk boyutunu bilmeyenin hocanın aynı sözleri söylemekten, aynı davranışta bulunmaktan usanacağını öğrendik.
4.    Dinin âşk boyutunu bilmeyenin hocanın kendi kendine ululanacağını, nazlar edeceğini, bazen tatlılaşıp bazen ekşiyeceğini, yaptığı işten derinlere dalmış, sarhoş olmuş gibi başkalarına rol oynayacağını öğrendik.
5.    Dinin âşk boyutunu bilmeyenin hocanın ne kadar çok kitap okusa da can bahçesini, istemeyeceğini, aramayacağını, işin özüne varamayacağını öğrendik.
6.    Dinin âşk boyutunu bilmeyenin hocanın bakır kimyası olmakta kalmaya devam etmek yerine altın gibi olma, para-pul kaydından kurtulması gerektiğini öğrendik.
7.    Dinin âşk boyutunu bilmeyenin hocanın gönlünün buz gibi olduğunu öğrendik.
8.    Şems Hazretlerinin Allah’ın ışığı olduğunu, gönül yolcularını aşk yolunda sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz, güvenli bir halde gidişlerine yardımcı olduğunu öğrendik.
                             *
İşte böyle yaren;
MEVLANA Hazretleri kendisini kolayca bulmamız için iz bıraktığını, değerli olduğunu anlayanlara değer madeninde cevherleri göstereceğini öğrendik, anladık.
                            *
RAVLİ
 

Popüler Yayınlar