DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2130 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Aşkı anlatıyor)
 
2130. Can gül fidanı, aşkınla dedi ki:
Korkmasam süsen gibi baştan başa dil kesilirdim.
 
Halk, akıllısın sen diyor, bir soluk kendine gel..
Onlara dedim ki:
Evet, böyleysem, bir soluk da öyleyim işte.
 
Ay'ın gümüş kaftanı civarına layık olsaydı kemerinden tutar da sana çekerdim onu.
 
Aşkının havasının dalgası, bir soluk bıraksaydı beni, ateşler haline gelirdim de aşıklara çare kesilirdim.
 
Kıskançlık okuyla zemanenin (Şimdiki zamanda yaşayan) gözünü yumdurmasaydı apaçık görürdü ki onun elinde bir yayım ben.
 
Bu söz, Tebriz'li Şemseddin'e bir işarettir ancak...
Ah noolurdu onun kapısında bir terceman (Göze görünenin önemini, durumunu, biçimini, anlamını dile getiren) olaydım.
 
Bütün bir cihan (Evren) gamlara (Üzüntülerle) yandı da gam ateşi görünmüyor...
Bu tılsımın (Doğaüstü işler yapabileceğine inanılan gücün) şeklini hiç kimse gördü mü ki?
Hayır, görmedi.
 
Onun kehribarındaki (Bir yere hızlıca sürüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken fosilleşmiş reçinedeki) güç, beni heryana çekiyor, acaba beni çekeni gören var mı?
Hayır, yok.
 
Sema' var da ceng (Kanun gibi dik çalınan telli çalgı ve sesi) yok...
Şarap var da renk yok...
Kadeh-kadeh üstüne yüzlerce kadeh sunulmada?
Kadehi tutan nerde?
Meydanda değil.
 
Aşk, kırbaçla oynuyor;
Bense onun elinde bir şişeye benziyorum;
Şişeyi ayaklar altına attı, kırdı;
Kimsenin ayağı yaralandı mı?
Hayır.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Can, aşkı anlatmaktan korktuğunu öğrendik.
2.    Halkın Mevlana Hazretlerine akıllısın, aşkı bırak da kendine gel dediklerini öğrendik.
3.    Aşka her yere ve kişiye uygun olmadığını, uygun olanı Mevlana Hazretleri çekip götürdüğünü öğrendik.
4.    Aşkın Mevlana Hazretlerini bir an olsun bırakmadığını, ateşler haline gelip de aşıklara yardım edemediğini öğrendik.
5.    Bu zamanda yaşayanların gözleri yumulu olduğundan aşkı apaçık göremediklerini, Mevlana Hazretleri aşka dikkat çekip uyandırdıklarının görebileceğini öğrendik.
6.    Şems Hazretlerinin aşkı öğrettiğini, yaşattığını, Mevlana Hazretleri öğrendiklerini bize aktardığını daha çok aşkın anlatacaklarının olduğunu öğrendik.
7.    Aşkın görünmediğini, görenin olmadığını öğrendik.
8.    Aşkın çekici gücünün görülemeyeceğini öğrendik.
9.    Kainatın sessis döndüğünü, içki olmasa da sarhoşluğunun olduğunu, sarhoşluğu ikram edenin görülmediğini öğrendik.  
                             *
İşte böyle yaren;
Aşkın göremesek de varlığını ve etkisini hissettiğimizi, mevlana Hazretleri gibi bir âlimi kaptığını, Allah’ın kendisini sevip beğenisinden oluşan aşkın yaratılması ile çok kuvvetli bir görünmeyen varlık oluştuğunu, aşkın kaptığı kişiyi ayaklar altına alınmasına engel olmasa da ne aşığa ne de aşığın çevresine zarar vermediğini öğrendik, anladık.
                            *
RAVLİ