5 Haziran 2021 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2000 İNCİ BEYİT

 

(Mevlana Hazretler Mevlevi olmayı anlatıyor)

2000. Mesih'likten (İsa’nın davranışından) laf açmadasın. 
Peki, ne diye eşeklerin sidiğini (İdrarını) kokluyorsun?
Kafirin (Allah’a inanmayanın) canı gibi ne diye pisliğe alışıyorsun?

Altınla elde edilen malın-mülkün temeli eşek sidiği olmasaydı eşeklerin canları, onun kokusunu alıp bulunduğu yere gitmezler, orada yayılmazlardı.

İnsan kuyumcuysa kendi değerini kendi biçer; 
Kubad'Ia Sencer (Doğu roma imparatoru ile Büyük Selçuklu imparatoru), şahne dikilirlerse (Bekçi olursa) sevinmezler ki.

İncinin (Şekli değişmeyen mücevher sözün), mücevherin üstüne altın yığ, altının altında kalsın; 
Üste çıkmasa da altın, gene ondan değersizdir.

Fakat sıçrar, altının üstüne çıkarsa daha da değer kazanır; 
Sen onu altından da üstün bil; 
Pek değerlidir o inci.

Biz inciyiz (Denizin derinliklerden çıkmış, şekli değişmeyen mücevheriz), bu dünya sınanma yüzünden altın... 
Aşağılık bir inci (Boncuk) değilsen sıçra da çık üstüne altının.

Boğazın dileği tatsız, tuzsuzdur; 
Cinsi isteğin zevkiyse pek tez geçip gider.. 
İkisi de, köpekle, domuzla bir; 
Eşekle öküzün isteğinin aynı.

Ululuğa da değmez, ululuk havasına da uymaz.. 
Ne bir padişahın, bir Sencer'in (Büyük Selçuklu hükümdarının) himmetine (Yardımına) layıktır (Uygundur) bu; 
Ne bir peygambere kıble (Yön) olabilir.

Aşktır (Sevgi ve bağlılık duygusu), yalvarıştır (Allah’tan ısrarla isteyiştir), kulluktur (Seviyle bağlanış, sevgi ve dostluğu devam ettirmedir) akıllılığın (Uyanık olmanın, aklı doğru kullanma) alametleri (Belirtileridir)... 
Dostu görmek istiyorsan gözündesin onun, onu görecek yerdesin demektir.

Ab-ı hayatı (Ölümsüzlük veren suyu) aramak, elbiseyi suda yumak (Yıkamak), gönül kapısına oturup beklemek gerek ki sana açılsın o kapı.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN  
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
Ulu kişiyi anlatanın aşağılık işler yapmaması gerektiğini öğrendik.
Tanrının varlığına ve birliğine, Hazreti Muhammed’in peygamber olduğuna inanmayanların canlarının pisliğe alışık olacağını öğrendik.

Kaba ve düşüncesiz bir şekilde elde edilenin bulunduğu yere kaba ve düşüncesizlerin bile gitmeyeceğini, burada kalmayacaklarını öğrendik.

İnsan öz eleştiri yapan, ayıt etme yeteneği olan biriyse kendi değerini kendisinin saptayabileceğini öğrendik.

Değerli bir söz üzerine ne kadar daha az değerde sözler de söylense  değerli sözün üstüne çıkamayacaklarını öğrendik.

Şekil değiştirmeyen hakikati anlatan sözün  altından da kıymetli olduğunu öğrendik.

Yeme içme dileğinin ve cinsi isteğin zevkinin çabuk geçen zevk olduğunu, bu isteklerin hayvansal istekler olduğunu öğrendik.

Yeme, içe, cinsel isteğin öncelenmesi ululuğa sığmayacağını, uluların böyle kişilere yardım etmeyeceğini öğrendik.

Akıllı olmanın işaretlerinin aşk olması, yalvarış ahlakı olması, kutluluk olmasının gerekli olması ile kişi kendini bütünlerse tereddütsüz o kişinin akıllı kişi olacağını öğrendik.
                             *
İşte böyle yaren;
Ölümsüzlük suyunu aramamız, toplumun üstümüze gidirdiği elbiseyi su ile temizlememiz, sevgi, istek, düşünüş, anış, hatırlama gibi kalpte oluşan duyguların kaynağında ululuğun kapısının açılmasını beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık. 
                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar