(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4450.
Bahçeden lütuf (Önem verilen, sayılan birinden iyilik,
bağış) gelir, yeşillik biter (Yetişir);
Bahardan
da bahara lâyık (Nitelikleri, özü, hareketleri,
davranışları ile bir şeyi elde etmeye hak kazanmış) olan umulur (İstemek, beklemek)- gelir.
Hâlbuki
onun yüzüne karşı, yüzlerce bahçe, yüzlerce bahar, utancından baş eğmiştir.
A
bahar yeli (Doğayı canlandıran), a aşk, a sevda;
Hasta
gönüllere ne yapıyorsun sen?
Sus,
aşk kanadını aç da uçmaya, uçup dolaşmaya bak.
Sus
ki harften, sesten başka sen, daha yüzlerce lâkaba (Özelliğinden
kaynaklanan isime) binersin.
A dünyanın
canı, ne diye kaçıyorsun?
A
padişahların övüncü, ne diye kaçıyorsun?
Bizi
ne işe gönderiyor da sen, gizli-gizli kaçıyorsun?
Ok
gibi gidiyor, sonra gene geliyorsun;
Şimdicek
ne diye kaçıyorsun yaydan?
Senin
binlerce definen-hazinen var;
Şu
yan-buçuk ziyandan ne diye kaçıyorsun?
Şekerine
son yok;
Otur
bu arada, ne diye kaçıyorsun?
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin yüzünü görmekle, hakikati ile karşılaşınca baharın yaptığı etki
gibi yaşamımızın güzelliklere, çeşitliliklere kavuşacağını, ürün vermeye
hazırlanacağımızı öğrendik.
2.
Bahar
rüzgârını aşkla yakalayanın gönülleri hasta olanları iyileştirdiğini, yaşlı
olanlara gençlik bağışladığını öğrendik.
3.
Aşkla
kişinin kazanımlarının lakap olarak ön çıkacağını, isminin önüne geçeceğini
öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin kendisini bazen gösterdiğini fakat sevenlerinden hiç
ayrılmadığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems Hazretlerinin sevimli, cana yakın ve güzel
kişi ve kişiliğe sahip olduğunu, kendisini göstermese bile yakın olduğunu, ağız
tatlılığından sevdiklerini mahrum etmediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ