(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4220.
Bedeni ekmekle avladın mı canı al, canın önüne koy.
Bugün,
kıyametin koptu senin (Ölmeden önce öldün sonra
dirildin);
Kalk,
gökyüzüne ayak bas.
Aşk
ateşinden bir merdiven yap da gök kubbeye daya.
A
Zühre (Güzel yüzlü, yumuşak, sevimli, ince, zarafetli
Venüs), Hintli gözlerden (Fena gözlerden)
korunmak için Türkçesine (Yiğitçesine) ok koy
yaya (Silahını hazırla).
Gönül,
yaradan ziyana (Zarara) giriyorsa o ziyanın
üstüne bir başka yara daha aç.
Mademki
göz ucuyla işaret ediyorsun;
Boyuna
ağzımızı mühürle bizim (Sustur).
A
gözyaşı, mademki gözün kapısından çıktın-gittin;
Oraya
var da başını eşiğe koy bari.
Kızan
(Öfkelenen, sinirlenen), kızgınlıkla, kinle and içen
sevgiliden feryat.
Evi
de birbirine kattı, bizi de;
Hamal
tuttu, varını-yoğunu taşıttı.
Gönüle
koskoca bir kilit taktı;
Kendi
gitti, anahtarı bıraktı.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah
dostlarına sofra kurup hizmet ederek sevgilerini kazanınca; onların duası
bereketiyle “Ölmeden önce ölünüz” hadisinin
manasını anlayıp gökyüzüne kurulan aşk ateşinden kurulmuş merdiveni görüp göğe
ayak basabileceğimizi öğrendik.
2.
Güzel
insanın avı olmak yakınlarında olmak gerektiğini öğrendik.
3.
Allah
dostlarının gönlünde açtığı yaradan kaçmamamız, çünkü o yaranın iltihaplarını
patlatıp yarana merhem koyacaklarını bilmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Gökyüzüne
ayak basanın sözle anlaşmanın ilerisini geçerek konuşmayı bırakacağını,
ağızsız, dilsiz, ses olmadan konuşmayı ve dinlemeyi öğreneceğini öğrendik.
5.
Gönül
bağlanan Allah dostundan ayrılınca; ayrılış ateşiyle kişinin pişeceğini,
hamlıktan kurtulacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sevilen
kişi kızıp evden gidince; gönlünü evde üzüntü kaynağı olarak bırakıp, vücudunun
gideceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ