(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4310.
Mıh (Büyük çivi) gibi eşiğine baş koymuşuz biz;
Ne
zamana dek uyuyup duracaksın?
Küpün
ağzı kapalı değilse geceden artan şarabı sun;
Ne
vaktedek uyuyacaksın?
Sun
şarap kadehini (Bekleyenleri sarhoş et) de geç
otur, ortaya mum gibi (Aydınlat);
Niceye
bir uyuyup duracaksın?
Padişahım,
şu Kadir (Değerli, itibarlı, kıymetli) gecesinin
sonu geliyor;
Acele
et, ne vaktedek (Zamana kadar) uyuyacaksın?
Bıldır
(Ateşe tapanlardan) bir şarap içmişim;
Bu
yıl, ne de sarhoşum, ne de harabım.
Bıldır
bir ateşten geçtim;
Bu
yıl, neden böyle kebaba döndüm ki?
Susuz
bir halde dereye gittim;
Derede
bir balık gördüm.
Aslanların
hepsi de Ay ışığı arar;
Ben
de aslanım, Ay ışığının dostuyum.
Derdimi
sorma, yüzümün rengine bak da o renk, cevap versin sana.
Canım
sarhoş, bedenim harap;
Can,
yıkık yerde otura kalmış bir sarhoş.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini vazgeçmeyecek bir sevgi ile sevdiğini, Şems
Hazretlerinin gelmesini beklediğini, özlediğini öğrendik.
2.
Hiçbir
insan kulağının duymadığı sırları söyleyen Şems Hazretlerinin sözlerini ayık
kafayla dinlenemeyeceğini, onun için Tanrı şarabını Şems Hazretlerinin ikram
etmesini ve sırları bu sarhoşluk ortamında söylemesini Mevlana Hazretlerinin
istediğini ve beklediğini öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin meclise gelmesinin çok değerli olduğunu, kişilere itibar
kazandırdığını, dinleyenleri kıymetli hale getirdiğini öğrendik.
4.
Allah’ı
arayanın bu arayışta ummadığı bir yerde ve zamanda Allah dostunu
bulabileceğini, Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini böyle bulduğunu
öğrendik.
5.
Ay
ışığında bile iyi görebilenin görüş yeteneği güçlü olduğunu, böyle görüşü olana
Mevlana Hazretlerinin dost olduğunu, kendisinin de bu görüşe sahip olduğunu
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin sır sözlerinin tesiriyle Mevlana Hazretlerinin canının sarhoş,
vücudunun harap olduğunu, sonra kendine gelebildiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ