(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4270.
Gazabına (Öfkene, kızgınlığına, hiddetine)
kimsenin tahammülü (Güçlü, zorlayıcı dış etkene karşı
koyma, dayanma gücü) yoktur;
Şu
gazabı gider de yerine razılık (Uygun bulan,
benimseyen, isteyen, kabul eden anlayış) ver.
*
Gam, Münker-Nekir (Mezarda inancımızı sorgulayan
melekler) gibi saldırdı bize;
Bizi
kurtar onlardan, bir bildik (Saygı duyduğun, sevgili
bildiğin) kişiye bağışla (Ver) bizi.
Neyle
kopardığım, tercî'e (Tekrara) eş ettiğim şu
feryada, şu figana acı.
Mademki
her feryattan ( Haykırıştan, çığlıktan) haberin
var;
Bu
ateşli halden (Heyecanlı, coşkulu biçimde) de
aman (Yardım) verirsin bize.
Gam-keder
(Üzüntü, acı, sıkıntı, dert, ıstırap, tasa),
konuk olarak geldi bize;
Amma
ne kan dökücü (Ölüme yol açan), ne kaba (Özensiz, zevksiz) konuk.
Binlerce
canı bir lokma eder;
Artık
bir-yarım canın, ona karşı ne değeri olur ki?
Onun
her sillesi (Bir tokat) bir Zül-fekaar (Hz. Muhammed’in Hz. Ali’ye armağan ettiği, ucu ikiye ayrılmış
kılıç) ;
Her
anlamı ince sözü, bir kılıç.
Denizin
ağzı bile onun yüzünden acı;
Öylesine
bir ağız, nasıl acı olabilir ki?
*
Deniz de kim oluyor?
Onun
heybetinden gök bile mavi elbiseler giyinmiştir.
Biz,
sevilip okşanmakla gelişmişiz, yetişmişiz;
Dünya
nazenininin (Cilveli, oynak) iltifatlarıyla (Çok nazlı yetiştirilmişiz) beslenmişiz (Böyle güçlenmişiz).
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’ın
öfkesine hiçbir kimsenin karşı duramayacağını,
Allah’ın sevdiği kişiye sevgiyle bağlanarak, hizmet ederek onun hatırı
ile korunma kalkanına girmek gerektiğini öğrendik.
2.
İmtihan
dünyasında yaşadığımız için sorgulanmadan kurtulamayacağımızı, ancak Allah
dostuna sığınarak onun koruması altında kurtulabileceğimizi öğrendik.
3.
Üzüntüsün,
sıkıntının herkese kaba ve özensiz konuk olarak geldiğini, ölüme yol açtığını,
binlerce canı kolayca yuttuğunu öğrendik.
4.
Allah’ın
her sözünün anlamı ince söz olduğunu, kılıç gibi
doğruyu yanlıştan ayırdığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin güzellikler ve güzel insanlar içinde yetiştiğini, beslenip
geliştiğini, sıkıntının yaşamında kalıcı olmadığını, sıkıntının konuk olarak
gelip gittiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ