(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4420.
Korkuyla umuttan yüceldin mi (Secde suresi 16);
Tanrı
sıfatlan gibi emniyete erersin.
Gemi
korkar denizden, deniz değil;
Sen
de kıyısı olmayan bir denizde bir gemisin.
Senin
şenlik gemin kırıldı-parçalandı mı sus artık, bırak sözü.
Parçalanmış
gemiyi, kararsız dalgalardan başka kim sürer-götürür?
O
kerem denizi lütfularla-ihsanlarla kırık gemilerin kaptanıdır.
Sus
ki aklın diline mühür vurulmuştur;
Yerinde
otur, sular karardı.
A
padişahın gözü, ışığı;
Allaha
and olsun, ne var sende, ne var?
Gönlünün
köşesinde bir mum var ki göklere sığmaz.
Güneş
bile utanır da o mumun karşımda bir zerre olur.
Toprak
vücuda, o söylediğin tohumu, söz tohumunu ekmenin tam zamanı.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’tan
korku ve umudun birbirini bütünleyen kişiyi olgunluğa ulaştıran inanç olduğunu,
kişi bu yolda ilerlemesinden Allah’ın eminliğine ulaşacağını öğrendik.
2.
Allah’tan
korkmamızın normal olduğunu, onun denizinde bir gemi gibi gezindiğimizi, onun
limanının sağlam, emniyette yer olduğunu öğrendik.
3.
Yaşam
denizinde paramparça olmuş kişinin kaptanının Mevlana Hazretleri olduğunu, o
kararsız kişiyi sürükleyerek limana çekip yeniden eskisinden sağlam inşa
edeceğini öğrendik.
4.
Dil
söylese de aklına mühür vurulanın bu söylenenleri görüp anlayamayacağını
öğrendik.
5.
Gönlümüzün
köşesinde bir küçük ışık (Mum) olduğunu, bunun göklere sığmayacak kadar büyük
olduğunu öğrendik.
6.
İnsan
gönlündeki mum ışığının büyüklüğü karşısında güneşin küçük bir parça
mesafesinde olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gönüldeki ışığı âşıkların görebileceklerini, bu
ışığı görmek için Mevlana Hazretlerinin söz tohumunu içimize alıp içselleştirmemizin
tam zamanı olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ