(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4380.
Toprak âleminden geçtin, o toz-toprağı gördün.
Artık
şu gül bahçesinde gül gibi güledur;
Çünkü
baharın canını gördün sen.
İşin
sonundaki kazancı gördün de dünya işlerine boş verdin;
İşsiz-güçsüz
kaldın.
Mademki
mahmurluğun zahmetini gördün;
Sakinin
(İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçanın)
sunduğu şaraba karıl-gitsin.
Neşe
günü, sevinç yılı;
Çünkü
bugün, köyümüze düştün bizim.
Karanlık
(Görme engeli de) da, gam da tamamıyla kalktı-gitti;
Mumu
(Yanıp ışık vermeye hazır kendini) getirdin,
ortaya koydun sen.
O
sendeki vefâ (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk
bağlılığı) kadehi varken düşünceyle gamın ayak diremesine (Sonuna kadar sürdürecek, davranışından vazgeçmemeye)
imkân mı var?
A
şarap, hangi tulumdan dolduruldun sen?
A
Ay, hangi Aydan doğdun sen?
Sarhoşsun,
güzelsin, neşelisin;
Gönül
padişahısın, Keykubad'sın sen.
Gamın
kethüdası (İşleri gerçekleştiren) olan aklı
bizden aldın, ona verdin.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlanan, dostluğunu
devam ettiren kişinin sonuçları görerek toprak dünyasına bağlanmaktan kendini
kurtararak gül bahçesinde gülmeye, baharını yaşamaya başlayacağını öğrendik.
2. Sersemliğin zahmetinden gören kişi Mevlana Hazretlerine
bağlanarak kurtulacağını, zevkle yaşayacağını öğrendik.
3. Aydınlık veren kişiden hazır olarak kendi mumunu
ateşleyen kişinin karanlıklardan ve üzüntüden kurtulacağını öğrendik.
4. İnsanın kendi aklının düşüncesinin tesirinde iken
üzüleceğini, Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlananın, onun aklını kullanana
üzüntünün yaklaşamayacağını öğrendik.
5. Mevlana Hazretlerinden aşk sanatını geç kalmadan
öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Tanrı
şarabını içen kişinin üzüntü veren aklından kurtulup sevinç mutluluk veren akla
kavuşacağını öğrendik anladık.
*
RAVLİ