22 Şubat 2015 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2020 İNCİ BEYİT

2020-  Ey gözleri nergise benzeyen!
Uyku gözüme bir diken oldu adeta (Uykusuzluktan bitkin, yorgun, tükenmiş bir haldeyim);
Uyanıkken çok rüyalar görüyorum, fakat yığılmış yüklerin ardından bakıyor (Dünyalık işleri, problemleri kendi haline bırakıyorum, yığılıyorlar, bir şey de yapmıyorum), (Sadece sevgiliyi) gözlüyorum da öyle görüyorum.

Bakkalın bile yoğurdu ekşi olduğu halde gönlü müşteridedir (Malını beğenen alıcı bekler);
Dudağını yummuştur, ta sabaha dek uyumaz, aklı fikri başında, öylece dükkânın bir bucağında oturur durur.

Sabah oldu mu kazanca koşar, alışverişe girişir;
Sonuç olarak müşteri yüzünden kuru nanesi yeşerir, taze nane haline gelir.

Ey tarlayı bırakıp da çöplüğe, çor (Çorak, verimsiz) yere buğday eken!
Ey ışığı pencere sanan, sen tıpkı pervaneye (Ateşe uçup kanatlarını yakan kelebeğe) benziyorsun.

Bir gün gelir, (Allah sana) elbiseler giydirir (Saygınlık verir), anlatış (Bilgi vermek açıklama yapmak), tarif ediş (Yapılış yöntemini açıklama ve belirtme) kabiliyeti verir de Aklı Küll’le cüzlerini birleştirir (Parça aklın bütün akla ulaşır),
Uzlaştırır (Uygunluk ve uyum sağlar),
Bir sevgili ihsan eder (Seveceğin yaşayan birini sevdirerek bağlandırır ve o sayede aşkı öğretir) sana.

Sus, sen bundan kurtulmuşsun, bu tuzaklardan sıçrayıp çıkmışsın;
Canını da, gönlünü de fettan (Gönül ayartıcı, cilveli) bir dilbere (Alımlıya, güzele) vermişsin sen.

Daha seher çağındayız, güzel, ferkad yıldızı (Kutup yıldızı) gibi parlak, selvi gibi yüce, usûl boylu (Bir ilmi öğrenmeden önce öğreneceğimiz ilmin usta kişisini uzunca bir zaman tanımamız, ona sevgiyle bağlanmamız gerekli olan kişi),
Şeker dudaklı (Her sözü tatlılık oluşturan),
Ay parçası saki (Karanlıkta kalanları ışığıyla görünür hale getiren), kadehi doldurdu.

O sarhoş gözleri, alnına düşen o tuzağa benzer büklüm-büklüm saçları, o elindeki kadeh, çaresizin çaresi (Çıkar yol bulamayanların kılavuzu), dertlinin dermanı.

Yaseminlerle dolu bir gül bahçesinde (Görünen ve koklanan güzelliklerin bir arada olduğu), bir kaynağa, bir fıskiyeye karşı kara gözlü huriler, çenklerini kucaklarına almışlar, sağda, solda çalıp duruyorlar.

Ey şirin saki, (Hz.) Ali’nin, Abdul-Alâ’nın (Peygamberin önemli ve çok sözlerini aklında tutarak olduğu gibi söyleyen, canı pahasına değiştirmeyen hadis âlimi) canı için hadi, durma, her derdin, her gamın inadına al kadehi eline sun.
                              ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Âşık olan kişinin uyku ile uyanıklık arasında sevdiğini hayal olarak gördüğünü,  dervişin gelişmesindeki basamaklardan biri olduğunu öğrendik.
2.    Yakaza veya yakza dediğimiz uyanıklık durumunun; akıl ve düşüncemizi odaklandığımızın dışında her ne varsa silindiği, yalnız ve tek olarak istediğimize odaklandığımıza yoğunlaştığını ve sadece onu gördüğümüzü öğrendik.
3.    Her insanın kendinde geliştirdiği, gördüğü güzelliği başkası tarafından beğenilmesini istediğini öğrendik.
4.    Her insanın kazanç yolu aradığını ve gözlediğini öğrendik.
5.    Arayış içinde olanın bulabileceğini öğrendik.
6.    Hazreti Ali’nin peygamberimize bağlandığı gibi Mevlana Hazretlerine bağlanmamız gerektiğini öğrendik.
7.    Hazreti Peygamberimizin sözlerini hiç değiştirmeden yaşamımızda kullanmamız gerektiğini öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren,
Allah’ı arayan, isteyen kişiye Allah’ın dostlarından birini sevdirerek bağlandırdığını, böylece yolu ve davranışları öğrettiğini, yakın olacak ve yardım edecek kişiyi görevlendirdiğini öğrendik, anladık.

İyinin iyiliğini, doğrunun doğruluğunu olduğu gibi görmek ve yararlanmak isteyenin; yani hakikati bilenlerin istediklerini bilmemiz ve istememiz, arayış içinde olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar