6 Şubat 2015 Cuma

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1860 İNCİ BEYİT

1860-  Ey bizi çekip götüren (Allah’ım), pek pervasızca (Çekinmeyi, sakınmayı, korkuyu yok edip) çekip götürüyorsun;
Sen bir Güneşsin, biz neme (Su buharına) benziyoruz, bizi yücelere çekiyorsun.

Ölmüş birkaç kemiğe bir kere daha can veriyorsun, gam gussa (Keder, tasa, dert, elem, kaygı) zindanına hapsedilenleri seyre (Uzaktan bakıp karışmamaya), temaşaya (Hoşlanarak bakmaya, görülmeye değer olanı seyretmeye) götürüyorsun.

Bundan önce de canlar, gökte meleklerle şarap içmedeydi;
Can onu gene oraya çekiyorsun diye iki elini çırpmada.

Ey Güneş!
Ey Ay!
Ey aydınlık!
Dinlenecek yer sensin, emniyet yurdu (Güven duyulan, inanılan yer) sensin;
Yolumuzu vur (Kendi kendimize yaşayışımıza son ver), ne de hoş yol vuruyorsun;
Bizi, ne de güzel çekiyorsun.

Ey iyileri koruyan güneş (Şems Hazretleri), ey genç baht, taze tali (İkinci derecede olan), bizi de saka (Su) tulumu (Deriden kap) gibi almışsın, o akan ırmağa (Rahmet ırmağından doldurmaya) götürüyorsun.

Sağrağını (Büyük kadehi) görünce sarığımı da rehine verdim, gönlümü de, düşünceye hadi git dedim, sen git, çünkü sevdaya doğru çekiyorsun beni.

Ey akıl, beni var ediyorsun!
Ey aşk beni sarhoş ediyorsun!
Her ne kadar aşağılatıyorsan da yüceler yücesi Rabbe (Besleyene, yetiştirene, terbiye edene, hak verene, her şeye hâkim olana) dek çekip götürüyorsun beni.

Ey aşk, acı buyruğunu ver, bizi senden başka herkesten kes ayır!
Ey sel, çağlıyorsun, çağla, bizi denize götürüyorsun sen.

Ey can, gel, ikrar et (Açıkça söyle)!
Ey ten, git inkâra döşen (Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama)!
Ey yokluk (Fakirlik, yoksulluk) beni darağacına as, çünkü varlığa götürüyorsun beni.

İyi-kötü herkes, ne çekerse kendisine çeker;
Hâlbuki sen görülmemiş bir gönül çekicisin, bizi tutmuşsun da bize çektiriyorsun.
                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Bu beyti güzelce anlamak için RAVLİ KUMLARIN ÖYKÜSÜ HİKAYESİ yazarak Googleden okumalısın
Neler öğrendik:
1.    Tanrı’nın bizi yücelere götürmesi için önce katılıktan, soğukluktan, yer çekimine göre akıcılıktan kurtulmamız, aşk ısısıyla buhar haline gelmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Yücelere çıkanın güzellikleri seyredebileceğini öğrendik.
3.    Canımızın dünyaya gelmeden önce Meleklerle birlikte cennet şarabı içtiğini, dünya yaşamında mahrum kaldığını, canımızı yücelere çekmek için gönlümüzün ve düşüncemizin istekli ve yalvarış içinde olmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin yücelere çekiş yetkisi ve gücü olduğunu öğrendik.
5.    Şems Hazretlerine veya Mevlana Hazretlerinin çekimine kendini bırakanların kişisel tüm isteklerden, düşüncelerden vazgeçeceğini öğrendik.
6.    Akıl ve aşkın birlikteliği sayesinde Allah’a yaklaşacağımızı öğrendik.
                        *                 
İşte böyle yaren,
Esas varlığımızın yokluk âleminde olduğunu, dünya yaşamının uykunun içindeki uykuda bir rüya olduğunu, esas varlığımıza özümüzü akılla va aşkla taşıyabileceğimizi, Allah’ın ve Allah dostlarının çekiciliğine kendimizi bırakmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar