1950- Kış bulutu gibi (Sessizce,
gizlice) ağladım, yapraktan da soyundum (Korumacılıktan,
süslenmekten), meyveden (Faydacılıktan, yararlı
olmaktan) da, çırıl-çıplağım şimdi.
Artık
barış kaftanını (Elbisesini) giyeyim de ansızın
bir kükreyeyim, bunu istiyorum.
Padişah
olayım, padişahlara da padişah kesileyim, aya bile ihsanda bulunayım;
Barışın
yüzünü gördüm mü o vakit yüzüm güler benim.
Ey
yüzlerce bahçenin, yüzlerce yeşilliğin canı (Olan
Allah’ım!), yurdu şereflendir;
Kötü
düşünceli (Olumsuzlukları öne çıkaran), fena
tedbirli (İyilik içermeyen, hoşa gitmeyen, rahatsız
edici) oluşum, barışa yer bırakmadı amma gene de lütfet (Yardım et).
O
hayallere bile gelmeyen, düşüncelere bile sığmayan ilkbahardan gel de şöyle bir
letafet (Güzellik, hoşluk) ver âleme;
Böylece
de barış göğünde gam sisi kalmasın artık.
Can
denizine karşı şu ettiğimiz işler, onunla şu çekişip durmamız yahut da barışın
ululuğuna karşı şu şeytanlığımız, şu ululanmamız hiç de hoş değil.
Ey
edebe sığmaz işlerde bulunan!
Sus,
dudak ucuyla, hafifçe bile olsa bir şey söyleme de barış
duasındaki istek, gösterişsiz olsun.
Her
yana bakınmayasın diye hayali gönülde;
Haddini
aşmayasın diye hadsiz (Sınırsız) lütuflarda
bulunmada.
Şu
altı kapılı tekkeden dışarıya ayak basarsan dini temiz sufilerle (Kendini Allah’a adamış insanlarla) buluşur, onlarla
vecde (Aşka gelir, kendinden geçer, ilahi bir aşk
âlemine) gelir, onlarla düşer kalkarsın.
Sende
gizli bir kapı var, altı kapıyı, altı yanı (Yukarıyı,
aşağıyı, sağı, solu, önü, arkayı) araştırıp durma, gizli bir kapı var
sende ki her gece o kapıdan uçar gidersin.
Uçtun
mu ayağına, bir hayal ipi bağlarlar, tamamıyla uçup gitmeyesin (Kaybolmayasın) diye sabah çağı, bu iple geri çekerler.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Barışı isteyen
kişinin korumacılıktan, faydalıcılıktan, iyilikten, kötülükten kendini
temizlemesi, yalın olarak barış isteğinde olması gerektiğini öğrendik.
2.
Yüzü güldüren
sonuç almak için benlikten, bizlikten, korumacılıktan, faydacılıktan temizlenip
doğru olanı yapmak gerektiğini öğrendik.
3.
Barış içinde
yaşamayı isteyenin kendisine düşen görevinin gösterişsiz bir yaşam yaşamayı
tercih etmesi gerektiğini öğrendik.
4.
Barış içinde
yaşamak isteyenin Allah’a yalvarışta bulunarak destek ve yardım istemesi
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Barış kapısının içimizde gizlenmiş bir
kapı olduğu öğrendik, anladık.
Kendiyle barışık olmayanın başkalarıyla
barışık olmasına imkan olamayacağını öğrendik.
Söylenmesi kolay fakat
gerçekleştirilmesi çok güç olan iç barış için sofilerden yardım ve destek almak
gerektiğini öğrendik, anladık.
Allah’tan barış içinde ve eminlikle
yaşamak isteyenin Allah’a yalvarışla dua etmesinin gerektiğini, kabul olduğu
zaman da Allah’ın bir dostunu bize kılavuz olarak görevlendirdiğini, bizim de
bu Allah dostunu severek saygı içinde hizmet eden bir yaklaşımla öğrenip
anlayabileceğimizi, böylece iç barışı sağlayabileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ