1930- Ey bülbül!
Gülün
devleti (Güzel görünen ve kokan çiçeğin)
sayesinde güzel bir seste, hoş bir ezgiye sahip oldun amma sevgiliyle buluşur
onunla düşer kalkarsın pek az söz söylersin de bütün bunları unutursun.
Gönül
bahçesine girersen gül gibi güzel kokulara sahip olursun;
Göklere
uçarsan melek gibi yüzün aya döner.
Yağ
gibi seni yaksa bile aydınlık kesilirsin;
Gamdan
kıla dönersin amma mum gibi meclislerin başına geçersin, meclisleri
aydınlatırsın.
Hem
mülk olursun, hem padişah.
Hem
cennet olursun, hem Rıdvan(Memnun, razı hoş).
Hem
aslan kesilirsin (Cesur, yiğit, gürbüz olur
beğenilirsin) , hem ceylan (Güzel bakışlı,
narin, hızlı hareket eden olursun).
Mekândan
(Bulunduğun yerden) kalkar, mekânsızlık âlemine (Adresi tarif edilmeyen çok özel yere) gidersin,
kendinden ayrılır, tek-ü tenha (Tek başına, yalnız)
yol alırsın;
Bineksiz,
ayaksız yürürsün, deredeki su gibi tıpkı.
Canla
(Yaşayışımız) gönül (Kalbimizde
oluşan duygu) gibi tek olursun, görünmediğin halde görünür durursun;
Hem
acı olursun, hem tatlı, ayni şarap tabiatını ( İçerken burukluk
sonra tatlılık, hoşluk) elde edersin.
Mesih
(İsa peygamber) gibi kuruluk tabiatından da
uçarsın, yaşlık tabiatından da, girdapları deler, yol edersin, cihetten (Yönlerden) kurtulursun, her yan bir olur sana.
İçindeki
heva ve hevesi (Zevk ve şehvetler, boş ve geçici şeyler)
bırakır, bomboş kesilirsin, soluksuz diri kalırsın;
Yâ-Hû
(Allah) denizine gark olursun da bundan Yâ-Hû (Ey Allah) demekten vazgeçersin.
Her
acıyı tatlılaştırırsın, her uzağı yakınlaştırırsın;
Gök
gibi dokuz kat oldun mu artık nura perde kesilmezsin (Allah’tan
gelen bilgiyi fayda verecek ve kullanacak hale getirirsin).
Devlet
sahibi padişah ol, yüceliklere eriş, ay kesil, nice bir üveyk kuşu gibi kû-kû
deyip duracak, arayıp tarayacaksın?
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Seven sevdiğinin
kendisine yaklaşması için koku ile davet edeceğini, güzelliğini gösterip ona cesaret
vereceğini öğrendik.
2.
Sevilen sevenin
davetine gideceğini, güzellikleri seyredeceğini, güzel sözler söyleyeceğini, öğrendik.
3.
Seven ile
sevilende yakınlaşma, dostluk olunca artık söz söylemenin önemsizleşeceğini, nedenlerin,
niçinlerin, sebeplerin önemi kalmayacağını, unutulacağını öğrendik.
4.
Sevilenin gönül
alanına girince onun aynı güzelliklerine sahip olunacağını, ayaklarımızın yerden kesilerek mutluluktan
uçacağımızı öğrendik.
5.
Sevgilinin
verdiği acıların aydınlanmamıza kuvvet vereceğini, sebep olacağını öğrendik.
6.
Sevgilisine
kavuşanın vücudunun, canının, isteklerinin, tüm yaşam amaç ve hazlarının bir
olup kalbimizde duygu olarak sevinci yaşayacağımızı öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Bulunduğumuz yerde, sevgili olarak
düşündüğümüz ve istediğimiz Allah’ı sadece ismini tekrarlamakla kalmayıp ona
doğru giden çekici kokunun kaynağına gitmeye çalışmamız, telaş etmeden fakat hızlı
hareket ederek yola çıkmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Allah isterse kendini gösterir fakat onu
görmek dileğinde ve arayışında olduğumuz yolda iken kendisini gösterme
isteğinde olabileceğini, böylece görebileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ