1990- Bir yerde padişah o (İyileştiren,
terbiye eden, düzelten, kusurları gideren) olursa bütün padişahlar kul (Sevgiyle bağlanıp hizmet eden) olurlar.
Sevgilimin
hayali, gönülde salına-salına yürümede, sonsuz yüceliğe sahip, güzel mi güzel
bir Ay (Karanlığa ışık yansıtan), lütuf (İyilik) ve
ihsan (Bağış) sahibi, debdebeli (Gösterişli) bir padişah sanki.
Bundan
önce sözlerime müşteri (Dinleyici) arardım,
sözlerimi alacak adam isterdim;
Şimdi
şu sözlerimi benden almanı istiyorum senden.
Herkesi
aldatmak için nice putlar yontum (Saygı duyulan sözler
söyledim, işler yaptım), Âzerliğe (Hz.
İbrahim’in babası veya amcası olup put yaparak geçimini sağlayan kişiliğe)
doydum, Halil’in sarhoşuyum.
(Aklımda, hayalimde oluşturduğum tanrı yerine hakiki tanrı
olan Allah’ı aramaya başladım, kendimden geçercesine zevk duydum.)
Öylesine
bir put gelip çattı ki ne rengi var, ne kokusu;
Ona
daldım da işten güçten kaldım;
Artık
putçu dükkânına başka bir usta ara.
Dükkânı
elden çıkardım, o işlerden vazgeçtim, deliliğin kadrini (Değerini, itibarını, kıymetini) tanıdım, öğrendim,
düşüncelerden geçtim gitti.
Gönlüme
bir suret gelse git ey yol azdıran derim, çık dışarı;
Ağır
davranırsa vurur, paramparça eder, yere yıkarım onu.
Onun
mecnunu (Sevdadan dolayı kendini kaybetmişliği),
onun deli divanesi kesilen kişi, Leyla’ya (Gizlediği
güzelliklerine) lâyık olur mu hiç?
Canı,
oradan (Yüksek âleme ait olan), o yandan olan
kişidir ki yeri bayrağın dibidir (En yakınında bulunandır).
Şu
iki kıbleye (Kâbe ve gönül’e) dönüş, bir an olsa
da akıldan, candan uzaklaşsaydı aklımız Âdem kesilirdi (İnsanlığın babası), nefsimiz de Havva (İnsanlığın
annesi) olurdu.
(Aklımızın Kâbe’ye ve gönüle yönelişiyleğ cana yaklaşacağı,
cana ulaşan aklın insanlığın ilkleri olacağı)
Âdem,
gönül sayvanından inip de şu (Cennette yasağa uymayıp
kovulmayıp cennette kalsaydı) balçığa (Dünya
bataklığına) gelmeseydi kutlu ders verişi esmadan ( Tanrı isimlerden) da üstün olurdu elbet.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Sevgiyle birisine
bağlanmayan kişinin sözlere düşkün olacağını, sözlerine değer veren, bu sözleri
isteyen, dinleyen insanlar arayışında olacaklarını öğrendik.
2.
Seven kişinin
sevdiğinin hayaliyle birlikte güzellikleri yaşadığını, başka hayalleri
kovduğunu öğrendik.
3.
Gönlümüzdeki tek
sevgilinin Allah olacağını, Allah’ın sevdiği kulları görünümünde aşık kişilerin
hayallerine girebileceğini, zevk ve hoşluk oluşturacağını öğrendik.
4.
İyi örneğin,
Allah’ın emirlerini yapmakla ve yasakladıklarından uzak durmakla olacağını
öğrendik.
5.
İkinci derece de
iyi örneğin de yanlışını kabul edip kendini düzeltmekle olacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Âdem
Aleyhisselamın gönüle gerektiği gibi değer verseydi insanlığın çok daha iyi bir
yaşamı olacağını öğrendik, anladık.
Canımızın,
aklımızın, nefsimizin, kalbimizin, gönlümüzün işbirliği içinde bir olarak aklın
hükmüne girmesinin gerektiğini öğrendik, anladık.
Gönlümüzü
dünyalık isteklerden temizleyerek arındırmamız, sevgiye lâyık olanın tek Allah
ve onun sevdiği kişiler olması gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ