1880- Ok nasıl yaydan fırlarsa can zümrüdüankası (İsmi olup, cismi olmayan bir kuş) da öyle fırlar, uçup
gider;
Ey
falan, onu düşün!
Belki
bizimle uzlaşırsın.
Dinlerinizi
sağlaştırmaya bakın, ahitlerinizi (Kendi kendimize
verdiğimiz sözleri unuttuysak) araştırın imanlarınıza (İnançlarımıza).
Yeminlerinize
aşık olun!
Belki
uzlaşırsın bizimle.
Ey
altın, gümüş biriktiren!
Ey
her şeker dudaklıya gönül veren!
Bari
gel de güzellik nedir gör!
Belki
uzlaşırsın bizimle.
Vefalar
(Sevgiyi sürdürme, sevgi ve dostluk bağlılık) tohumunu
ektim, acayip resimler düzdüm, nice perdeler açtım ben!
Belki
uzlaşırsın bizimle.
Ey
ebedilik (Ölümsüzlük) atına binip şu geçici
manastırdan (Kurallara bağlanmış yerden) giden,
yolunu, izini bilirsin, görürsün, bildiğin yere gidiyorsun sen.
Cismi,
arazı (Boşlukta bir yer kaplayan varlığa cisim-varlığı
için başka bir varlığın vücuduna ihtiyaç gösteren şeyde araz denir) yoldaş
edinmeden (İşlevsel bozukluğa uğramadan), tuzağa
yeme kapılmadan, bir kasta (Amaca, isteğe, maksada)
düşüp oyalanmadan, acılıktan tatlılığa, mahrumiyetten (Yoksunluktan)
murada (İsteğine, amacına) erişmeye gidiyorsun.
Yem
toplayan akıl gibi değil, kinlerle (Gizli
düşmanlıklarla) dolu nefis gibi değil, yer yüzünde yaşayan yaratıkların (İnsan olmayan) ruhları gibi de değil;
Sen
canlar canısın, o çeşit gidiyorsun sen.
Ey
felek (Gökyüzü) gibi işler dokuyan!
Ey
Ay gibi parıl-parıl parlayan!
Ey
yoldan bir iz, bir eser bulan, izi eseri bulunmayana gidiyorsun.
Ey
onun sevdasına gark olan (Sevgisinin içine dalan)!
Ey
onun şarabıyla kendinden geçen!
Onun
adlarının (Allah’ın özelliklerini tanımlamaya,
açıklamaya, bildirmeye yarayan isimleri, sözleri) okunup bellendiği
medreseden manalara (Tanıttığı, bildirdiği, sevdirdiği
hakikate doğru) gidiyorsun.
Kimsecikler,
armağansız gidiyorsun sanmasınlar diye deredeki suya benzeyen huyun, zamana
renk vermiş, koku bağışlamıştır.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
İsmi olup da
cismi olmayan varlıkların olduğunu, bunların da hareketli ve etken görevler
yaptığını öğrendik.
2.
Örnek alacağımız
davranışların ve düşünüş tarzımızın Mevlana Hazretleri gibi olmasının
gerektiğini öğrendik.
3.
Suçlu ve suçsuz
olduğumuza Mevlana Hazretlerinin bakmadığını, bizi olduğumuz gibi kabul
ettiğini öğrendik.
4.
Hakikati olduğu
gibi görme, herkesin göremediğini görme tekniğini Hazreti Mevlana’nın
öğrettiğini öğrendik.
5.
Hazreti Mevlana’nın
yardım istenilen biri olduğunu, her durumda yardım edecek gücü ve yetkisi
olduğunu öğrendik.
6.
Ölüm sonrası
kıyamete kadar Mevlana Hazretlerinin bizi yalnız bırakmadığını, yardım
ettiğini, koruyup kolladığını öğrendik.
7.
Canımızı Mevlana
Hazretlerinin yücelere çıkardığını öğrendik.
8.
Sahte
güzelliklerin aldatmasından kurtulup hakiki ve kalıcı güzelliği Mevlana
Hazretlerinden öğrenip kazanacağımızı öğrendik.
9.
Mevlana
hazretlerinin gözümüzün önündeki perdeleri kaldırıp güzelliklere
kavuşturduğunu, dostluğunun ve bağlılığının ebedi olduğunu öğrendik.
10.
Dinini
sağlaştırmaya çalışanı, verdiği sözü tutmaya özen gösterene Mevlana
Hazretlerinin yardım ettiğini öğrendik.
11.
Dünyanın altın ve
gümüşünden, kadın ve makam sevgisinden daha güzel elde edişlerin olduğunu öğrendik.
12.
Bilmediğimizi
bilmek, görmediğimizi görmek için Mevlana Hazretlerini severek bağlanmamız
gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Her
şeyi cisimde, şekilde arayanların Mevlana Hazretlerinin öğretisinden
yararlanamayacağını öğrendik, anladık.
Mevlana
Hazretlerine ve dostlarına sevgiyle yaklaşıp dostluk kuranların ruh
sağlıklarını koruyarak, dünyanın tuzaklarından kurtularak, gizli
düşmanlıklardan temizlenerek Allah’ın huzuruna çıkma ve güzel yüzünü görme
fırsatı yakalayabileceğimizi öğrendik, anladık.
Allah’ın
isimlerini ezberleyerek söylemekten daha ileri geçerek manalarını anlamamız,
görmemiz ve yaşamamız gerektiğini, madde ve mana âleminde sevinç içinde yaşamak
için ve bu devirde ve bu yolda yolcu olanlara kılavuzluk etmek için Mevlana
Hazretlerinin armağanla bizi dolduracağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ