7 Şubat 2015 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1870 İNCİ BEYİT

1870-  Ey baş:
Onun (Allah’ın) lütfuyla (İyilik etmesiyle) baş oldun;
El ayak, onun keremiyle (Büyüklük göstermesiyle) ayak kesildin de kılavuzluğa düştün (Yol gösteren oldun);

Kibirle (Büyüklük taslayarak) nasıl oluyor da baş kaldırıyorsun, tembellikle nasıl oluyor da ayak çekiyorsun?

Ey baş:
Yere baş koy eğer gökyüzü gerekse sana;
Ey ayak, balçığa az saplan (Güçlük çıkarma) ovaya gitmeyi diliyorsan.

Ey göz, insanlara bakma (İki yüzlülüklerinden ve amaçlarını gizlediklerinden anlayamazsın, kafan karışır);
Ey kulak, hayrı-şerri (İyiliği-fenalığı) duyma;
Ey akıl, eşek beyinli (Düşüncesiz, kaba) olma, Mesihâ’ya (İsa peygamber gibi göklere) gidiyorsun sen.

And olsun Tanrı’ya, gerçekten de pekiyi, pek güzel (Kendine) çekiyorsun;
Elsiz, hançersiz çekip duruyor, neliksiz niteliksiz tapıya, cihetsizlik cihetine (Yönü tarif edilemeyen bir yöne doğru, Tanrı alemine) götürüyorsun bizi.

Ey dost, iyilik edersen, kendi devletini, kendi ikbalini yüz kat artırmış olursun, hatta umulur ki yüzünü bu yana dönersin de bizimle de uzlaşırsın.

Ben yolu suladım, tozları yatıştırdım (Görüşündeki engelleri temizledim), her bir yanı bezedim (Süsledim), suçundan geçtim (Suçun ne diye bakmıyorum).
Belki bizimle uzlaşırsın artık.

Ben yokluktan (Adresi belli olmayan yerden) meydana getirdim de taht’a çıkardım seni;
Belki bize çalışırsın, belki bizimle uzlaşırsın diye eline (Kendi gerçekliğini görmen için) bir ayna verdim.

Ey dileklerimin, temellerimin oğlu!
Ey benden derman (Kurtuluş için ilaç) isteyen!
Artık bir bak da ihsanımı (Sana bağışladıklarımı) gör, belki uzlaşırsın bizimle.

Şarabıma kadeh (Bilgilerimin kabı) ol, kendine yabancı kesil (Ben ve ben merkezli düşünüş ve davranışlardan vazgeç), derdime düş (Aynı düşünceye ve duyuşa yaklaş), derdimle aynı evde otur da belki bizimle uzlaşırsın.

Ey şehzade (Padişahlığa aday), adalet göster, kendini azat et (Hür ol) kendinden, ecel gününü an, belki uzlaşırsın bizimle.
                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Olgunluğa ulaşıp yol gösteren olmamızın Allah’ın iyiliğiyle meydana geldiğini, bunu kendi benliğimize mal etmenin yanlış bir düşünüş olduğunu öğrendik.
2.    Allah’ın iyiliklerine kavuşan kişinin iş görmekten ve çalışmaktan kaçmaması, çaba göstererek sıkıntılara katlanması gerektiğini öğrendik.
3.    Doğru yolun nasıl olduğunu, nasıl gidileceğini, neler yapılması gerektiğini Hazreti Mevlana’nın net görebileceğimiz şekilde gösterdiğini öğrendik.
                        *                 
İşte böyle yaren,
Kendi akıl ve istek gücüyle gidiyoruz sandığımız yolun aslında Allah’ın gizli çekiciliği ile gidiş olduğunu öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana ile düşünce ayrılığını kaldırmamız, yönümüzü Hazreti Mevlana’ya çevirmemiz gerektiğini, içimizde ve davranışlarımızda uyum sağlayarak anlaşmamız gerektiğini, uzlaşma sağlayarak duyuş ve düşünüşümüzde Hazreti Mevlana ile birlikte olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana’nın derdiyle dertlenmemiz, aynı ruhsal bütünlük içinde olmaya dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik.

Aklımızdan hiç çıkarmamamız bizi Allah’ın kendine çektiğini, Hazreti Mevlana’nın yardım ettiğini, yol gösterdiğini unutmamak ve her zaman isimlerini anarak teşekkürlerimizi bildirmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

İyilikleri anmakla sevgi, iletişim ve anlayışın kuvvetlendiğini öğrendik, anladık.
                                 *                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar