18 Şubat 2015 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1980 İNCİ BEYİT

1980-  Ben de duyardım, gönül-gönül derlerdi;
Şimdi başıma geldi de anladım.

Ey güzelliğine karşı gönlün de, canın da utanıp kaldığı güzel!
Ey aşkıyla Düldül’ün ( Mısır Meliki Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e gönderilen ve Hz. Muhammed tarafından Hz. Aliye verilen beyaz at) bile bir eşek gibi çamura saplanıp (Hareketsiz kaldığı) kaldığı dilber (Güzel, alımlı)!

Ey can, gel de inciler topla.
Ey gönül, gel de güzelliği seyret.
Aman bu afetten, bu beladan ey Müslümanlar.

Beden nedir ki onun gam süvarilerinin ayakları altına serilsin?
Baş nedir ki öyle bir padişahın huzurunda yerlere kapansın?

İşte bak sevgilimin vuslat demi (Sevgiliye kendi verme) gibi tatlı, onun lâl dudakları gibi şirin, güzel ilkbahar gelip çattı;
Artık âlem yeşerecek, yemyeşil olacak.

Yüzü her an bana, benim gibi güzel yüzlü bir sevgilin var mı diyor.
Gönlüm her ona, benim gibi bir kulun  (Sevip bağlanan) var mı diyor.

Dostlar bahar geldi, kalkın, gül bahçesine gidelim;
Fakat benim baharım sensin, başka bir şeye bakmam ben.

Çiçeklerin, meyvelerin edaları (Anlatış biçimi) var,
Biz de senin gül bahçesine benzeyen yüzünde açmış bir nilüferiz (Durgun sularda yetişen çiçeğiz) sanki.

Bülbül, çalgıcı gibi tef çalmada, ağaçların yaprakları el çırpmada.
Her gonca, benim gibi hoş, benim gibi güzel, benim gibi terü taze bir gonca var mı demede.

Bahçe bezensin, kuş kanatlansın, uçsun diye o merhametli, o yemyeşil ilkbahar, salına-salına, eteğini sürüye-sürüye gelip çattı.

Halk hayran olsun, yüzünü göremeyen körün, sözünü duyamayan sağırın inadına sevgilimiz canımıza can kesilen diye ilkbahar geldi.
                              ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Güzel yüz: İnsanlar ihtiyaçlarını söylediklerinde yüzünü ekşitmeyen, güler yüzle karşılayan kimselere dertlerini  anlatsınlar.
Yüzünü ekşiten, somurtan kimseye derdini anlatmasınlar.(İbn Abbas)

Neler öğrendik:
1.     Güzellik karşısında aşık olan kişinin gönlünün ve canının hareketsiz kalacağını öğrendik.
2.    Âşık olan kişinin âşık olduğunu güzel olarak gördüğünü ve tüm yaşamında her şeye güzellikle bakacağını öğrendik.
3.    Güzel yüzün sadece fiziki güzellik olmadığını öğrendik.
                                   *                 
İşte böyle yaren,
Güzelliği göremeyene kör, manalı sözü anlamayanlara da sağır dendiğini öğrendik, anladık.
                                 *                                          
RAVLİ


Popüler Yayınlar